Resulullah’ın zevcesi ve müminlerin annesi Hz. Âişe (ra), Peygamberimizin aile hayatını ve mahremiyetini hedef alan çirkin bir iftiraya maruz kalmıştı. Asıl hedef, İslam birliğini parçalamak olsa da şahsî anlamda oldukça yaralayıcı bir karalama propagandasıydı bu. Kur’an-ı Kerim’de “ifk [iftira]” olarak geçen bu hadise Hz. Peygamber’in hicrî 5, miladî 626-27’de çıktığı Benû Mustalık Gazvesi dönüşünde meydana geldi. Allah Resulü günlerce devam eden dedikodular sebebiyle çok üzülmüş, buna rağmen eşini itham etmemiştir. Kendisini son derece müteessir eden olayın seyrini Hz. Âişe’den dinleyelim: Resulullah (sas) Mustalıkoğulları Gazvesi’ne çıktığında ben de yanındaydım. Onunla birlikte yolculuğa çıktım. Peygamber hanımlarının açıkta yolculuk etmesi uygun olmadığından ben “mahfe”min (kadınların yolculuk etmesi için devenin üstüne yerleştirilen, etrafı örtülerle kapatılmış küçük dolap) içinde deveye bindiriliyor, gideceğimiz yere varınca indiriliyordum. Resulullah gazasını bitirip geri döndüğü ve Medine’ye yaklaştığımız zaman gece yürümemizi istedi.
Yürüyüşü bildirdikleri vakit kalkıp ihtiyacım için biraz uzaklaştım. Hacetimi gördükten sonra konak yerine yöneldim. Bu sırada gerdanlığımı düşürdüğümü fark ettim. Hemen geri dönerek gerdanlığımı aradım. Onu ararken biraz zaman geçti. Bu arada diğerleri mahfenin içinde olduğumu zannedip onu deveye yükleyerek yola koyulmuşlardı. O zaman kadınlar hafifti. Henüz şişmanlamamışlardı çünkü az yemek yiyorlardı. Bundan dolayı mahfe deveye yüklenirken içinde olmadığımı fark edememişlerdi.
Devamı Derin Tarih Eylül Sayısında…