Mekke soylularının hor görüp aşağıladığı bir çobanın dünyanın en büyük medeniyetlerinden birinin ilmî geleneğine öncülük edeceğini kim bilebilirdi? Cahiliye döneminde çobanlık yapan, Mekke’nin zayıf ve sahipsiz sakinlerinden Abdullah b. Mes’ud’un hayatı İslamla şereflenince tamamen değişecekti. Kûfe ekolünün kurucusuydu, Kur’an’ı ve sünneti bilme hususunda sahabenin en büyüklerindendi, Kur’an ve hadis ilmiyle kendinden sonraki Müslümanların yolunu kandil gibi aydınlatmıştı.
Mekke ve Tâif civarındaki dağlık bölgede yaşayan Hüzeyl kabilesine mensup olan babası Mes’ud b. Gâfil cahiliye döneminde Abd b. el-Hâris b. Zühre ile müttefik olunca Mekkeli olmadığı hâlde burada doğup büyüdü İbn Mes’ud. Allah Resulü’nün (sas) Erkam b. Ebi’l-Erkam’ın evine girmesinden önce Müslüman olmuştu. Annesi Ümmü Abd bt. Abdüved ile kardeşi Ukbe de ilk Müslümanlardandı. Dahası müşriklerden korkmadan ve baskılarına aldırmadan Kâbe’de açıktan Kur’an okuyan ilk sahabeydi. Hz. Peygamber’in, onun Kur’an okuyuşunu zevkle dinlediği nakledilir: “Kur’an’ı şu dört kişiden öğreniniz: İbn Ümmü Abd (İbn Mes‘ud), Muâz b. Cebel, Übey b. Kâ‘b ve Sâlim” (Buhârî, “Fezâilü’l-Kurân”, 8).
Allah Resulü’nün sırdaşı olmasının yanı sıra seferlerde döşeğinden, misvağından, nalınlarından ve temizliğinden de sorumluydu. Resulullah yıkandığı zaman çeşitli eşyaları siper yaparak onu gizler, uyuduğu zaman onu uyandırır, tehlikeli ve tenha yerlerde beraber yürürdü. Ona o kadar yakındı ki, bu yakınlık karakterine de yansımıştı. Hâl ve tavır yönünden Efendimize benzetiliyordu. Huzeyfe’nin, “Evinden çıkışından dönüşüne kadar siret ve ahlakıyla, vakar ve sükûnetiyle, hâl ve tavırlarıyla Allah’ın Elçisi’ne en çok benzeyen kişi Abdullah b. Mes’ud idi. Ancak evinde nasıl davrandığını bilemem” dediği rivayet edilir.
Devamı Derin Tarih Mart Sayısında…