Sultan Abdülaziz Han devletin muasırlaşma/garplılaşma/Avrupalılaşma temayüllerinin zirveye çıktığı 19. yüzyılda, Sultan II. Mahmud Han’la Pertevniyâl Valide Sultan’ın oğlu olarak 9 Şubat 1830’da dünyaya geldi. Mahmud Han-ı Sânî evlâdından Şehzade Abdülaziz Efendi doğduğunda, kadim Yeniçeri Ordusu lâğvedileli ve onun yerine Batılı mânâda teşkil olunan Asâkîr-i Mansûre-yi Muhammediye kurulalı neredeyse üç-dört yıl olmuştu. Yine Yeniçeri Ordusu’nun musiki kolu olan Mehterhane-yi Hâkânî’nin lağvedilip yerine, Garp usûllerine göre ‘askerî bando’ olarak Muzika-yı Hümâyûn’un tesisi ise neredeyse, henüz birkaç ay olmuştu.
Devir, Mehteran’dan Zurnazen İbrahim Ağa’ların, Nefîrî Behram Ağa’ların temsil ettiği ‘devr-i atîk’den, Muzika-i Hümayûn’dan Maestro Donizetti Paşaların, Guatelli Paşaların, Flütist Zâtî ve Safvet Beylerin, Kolağası Rif’at Beylerin temsil ettiği ‘devr-i cedîd’e inkılâb etmişti. Minik şehzadenin kulağına saray kalfaları ve valide sultan asırdîde ninnileri terennüm ededursunlar, Mehterhane’den Muzika’ya aktarılan çalıcı mehterlere Guiseppe Donizetti Paşa, Hamparsum’la mukayese yoluyla karşılık verdiği Batı grafik notasının tedrisatıyla meşgûldü. Sultan Abdülaziz Han dünyada eşine ender rastlanabilecek bir ‘topyekûn değişim çağı’nın hükümdarı olarak, ağabeyi Abdülmecid Han’dan sonra Osmanlı tahtına 32 yaşında cülûs eden 32. Osmanlı padişahı ve İslam dünyasının 96. halifesiydi. II. Mahmud Han’ın ölümüyle dokuz yaşında yetim kalan Abdülaziz Efendi, çocukluk ve gençlik yıllarını ağabeyi Sultan Abdülmecid Han’ın devr-i saltanatında (1839-61), ‘saltanat veliahdı’ sıfatını haiz olarak idrak etti. Tabiatıyla bu dönemde, şehzadelere has eğitim ve öğretime tâbî olarak yetişmesine itina edildi.
Devamı Derin Tarih Eylül Sayısında…