Kanuni Sultan Süleyman’ın, Fransa kralı Fransuva’nın annesi ile yaptığı o meşhur telefon görüşmesini bilmeyeniniz yoktur! Elbette bu bir latife. Deniz Bilimleri uzmanı bir profesörümüzün TRT’de katıldığı programda söylediği “Nuh Peygamber’in cep telefonu vardı” iddiasını tartışma işini Kuantum Mekaniği’ne hâkim olanlara ya da kelam âlimlerine bırakıyorum. Binlerce yıl dumanla, elçilerle, güvercinlerle, uzun gemi yolculuklarıyla iletişim kurmaya çalışan insanoğlunun dünyasını kökünden değiştiren telefonla tanışma hikâyesine yakından bakalım. Tarih yeni belgeler ışığında değişebilse de, kazananlar tarafından yazılabildiği ve sübjektif bir tarafının olduğu asla göz ardı edilmemelidir. Telefonun icadında da kazanan Alexander Graham Bell olmuştur. Oysa İtalyan mucit Antonio Meucci, 1854’te, sesi önce elektrik dalgalarına, daha sonra aletin diğer ucunda yeniden sese çeviren ve teletrofono adını verdiği aleti icat etmişti. Dahası sonraki yıllarda geliştirdiği icadı için 1871 yılında geçici patent (caveat) başvurusunda bulunmuştu. Ne var ki patent süresini uzatamayacak kadar müşkül durumdaydı. İçinde bulunduğu ekonomik darboğazdan bir türlü çıkamayan Meucci 1872 yılında New York Amerikan Bölge Telgraf Şirketi (Western Union) ile karıştırılır. Başkan Yardımcısı Edward B. Grant’ten aygıtını telgraf hatlarında test edebilmek için yardım istedi. Meucci’nin hayatı boyunca yaptığı belki de en kritik hataydı bu. Zira icadının bir prototipini ve belgelerini Grant’e emanet etmiş ama bunları geri istediğinde o şok edici cevabı almıştı: Kayboldular!
Devamı Derin Tarih Mart Sayısında…