Elimde bir kitap: Millî Tarih. Yıl 1924 ki, Cumhuriyet’in ilk senesi. Devlet kitabı. Yazana daha çok şaşıracağınızdan eminim: Köprülüzade Mehmed Fuad. İlkokul 3. sınıf talebesine yazılan bir ders kitabı bu.
Kitapta bir resim: Fesli adamın önünde yerlere kapanmış biri ve sırada bekleyenler. Ve altında iki satırlık bir yazı: “İstibdad devrinin iğrenç bir timsali: İstibdad devrinin adamları zalim Abdülhamid’e tapınmaktan utanmazlardı.”
Beynimde sorular yumak yumak…
Şimdi 9-10 yaşında çocuklar bu sözde Millî Tarih kitabını mı okuyacak? İğrenç, cahil, utanmaz, zalim, korkunç… 15 yıl öncesine kadar ülkeyi idare etmiş padişaha takılan bu kuyruklu yalanlar bu tür ifadelerle zihninin kırışmaması gereken bir çağda çocuklara okutuluyor, hatta beyinlerine kazınıyordu.
Bu 1950’li yıllara kadar böyle devam etti. Millete en adi sıfatlarla ezberletilen Sultan, vefatının 99. yıldönümüne erişti. Unutulmadığı gibi bu millete en yabancı cinsten azınlık haricinde nefret de ettirilemedi. Karalama kampanyalarına rağmen hafızasında hep iyi biri olarak yaşadı.
Şimdilerde yeni Türkiye’nin tarihî kodlarını hatırlamasının neden istenmediği ortada. Buna karşılık biz Sultana karşı oynanan oyunun Osmanlı’nın devamı olan bu ülkeye bugün de oynandığının farkındayız. Sultana sırf bunun için sık sık dönüp feyzinden istifade etmek istiyoruz. Biliyoruz ki, onda saklı ölümsüz cevhere hepimizin ihtiyacı var.
Derin Tarih vefatının 99. yılında Sultan Abdülhamid’e açıyor yine sayfalarını; sayfalarını ve gönlünü. Gönlünüz hakikate açık olsun diye.
Yine dopdolu sayılarda buluşmak dileğiyle, hayırla kalınız.
Mustafa Armağan
Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni