Hâce Nizâmülmülk’ün Diriltici Soluğu…

İsfahan’ın ara sokaklarında, neredeyse terk edilmiş gibi duran bir binanın önündeyiz. Eyvanın altındaki eski ahşap kapı sımsıkı kapalı. Birazdan, mütebessim çehreli bir adam sokağın başında beliriyor ve elindeki anahtarla kapıyı açıyor. Yol seviyesinden aşağı birkaç basamak iniyoruz. Küçük avlunun tam karşısında, turkuaz süslemeli zeminin ortasında mermer bir lahit duruyor. Yaklaşıyoruz. Kitabesi yok, ama mermer lahidin altında yatan kişiyi çok iyi tanıyoruz: Ebû Alî Kıvâmuddîn Hasen b. Alî b. İshâk et-Tûsî. Veya tarih huzurunda şöhret bulduğu isimle: Nizâmülmülk.

İslâm tarihinin en karmaşık dönemlerinden birinde yaşayan Nizâmülmülk, sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda bir siyaset teorisyeniydi. Kaleme aldığı Siyasetnâme -kendi ifadesiyle- “hiçbir hükümdarın ilgisiz kalamayacağı, sayesinde din ve dünya işlerinin daha kolay yürütüleceği” bir metindir. Yazıldığı zamandan günümüze Siyasetnâme’ye ilginin hiç azalmaması ve sürekli atıf yapılan bir kitap olması da, Nizâmülmülk’ün öngörüsüne işarettir.

14 Ekim 1092’de bir Haşhâşî suikastçısı tarafından öldürülünceye kadar Büyük Selçuklu Devleti’nin omurgasını teşkil eden Nizâmülmülk, hem hayatı hem eserleri hem de İslâm siyaset geleneğinde bugünlere kadar uzanan derinlemesine tesirleriyle, yakından tanınması gereken bir şahsiyettir.

Derin Tarih’in bu sayısında kapak konusu olarak Nizâmülmülk’ü tercih ederken, bu siyaset bilgesini yeni kuşaklara tekrar hatırlatmak ve tanıtmak, bunu yaparken de bundan sonraki zamanlar için ilham ve işaret olacak bazı ayrıntıları yakalamak amacındaydık. Dosyamıza katkı sunan kıymetli isimlerin değerlendirmeleriyle, bu amaca ulaştığımızı düşünüyorum.

Hayırla görüşmek üzere…

 

Devamı Derin Tarih Haziran Sayısında…

Benzer konular