Hz. Peygamber (sav) Yesrib’e hicret ettiği zaman, şehirde Evs ve Hazrec adlı iki Arap kabilesinin yanı sıra üç tane de Yahudi kabilesi bulmuştu: Benû Kaynuka, Benû Nadîr ve Benû Kurayza. Yesrib’i Medîne-i Münevvere’ye dönüştürme yolunda atılan en önemli adımlardan biri, Müslümanlardan, müşrik Araplardan ve Yahudilerden meydana gelen bu karmaşık sosyolojiyi “vatandaşlık ortak bağı” çerçevesinde aynı masanın etrafına oturtmak oldu. Müslümanları temsilen Hz. Peygamber’in liderliğinde kurulan yeni denge, şehir halkını “bir devletin vatandaşları” olarak görüyor, hepsine haklarını teslim ediyor, ancak onlara bazı sorumluluklar da yüklüyordu.
Bilahare “Medine Vesikası” adıyla tarihe geçecek olan bu toplumsal sözleşme, insanlık tarihindeki ilk yazılı anayasaydı. Hiçbir ayrıntının ihmal edilmediği, her türlü haksızlığın önlendiği ve Medine’nin bütün unsurlarının temsil edildiği söz konusu anlaşma imzalanırken, Magna Carta’nın teşekkülüne henüz yüzyıllar vardı. Medine Vesikası, kıyamete kadar kurulacak bütün “ideal yönetim”lerin hepsine kusursuz ve eksiksiz bir yol haritası sunacaktı.
İnsanoğlunun anayasa ve kanun yazım tecrübeleri, Medine Vesikası’ndan günümüze çok farklı coğrafyalarda birbirinden çok farklı seyirler izledi. Ancak şimdiye kadar, ortaya 622’nin Medine’sinde sağlanan uyumun ve ahengin çıkabildiğini söylemek mümkün değil. İnsanoğlunun arayışları ve girişimleri hâlâ devam ederken, çok az insan Medine Vesikası’ndan ve onun ortaya koyduğu evrensel kıymetten haberdar.
Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet’e, anayasa tecrübelerimizi masaya yatırdığımız dosyamızı okurken, bahsettiğim arayışların bu topraklarda nasıl bir seyir izlediğini gözler önüne sermek istedik. Devletle vatandaş arasındaki gerilimlerin en aza indirilmesi çabaları, aslında anayasa yazım süreçlerinin akıbetini de belirleyen esas unsur konumunda. Bu açıdan, anayasaların seyri, aynı zamanda yakın tarihimizin de eksiksiz bir kronolojisini veriyor bize.
Her zaman olduğu gibi dosyamıza birbirinden kıymetli isimler emek verdi. Hepsine müteşekkiriz.
Yeni sayılarımızda, hayırla görüşmek üzere.
Devamı Derin Tarih Ocak Sayısında…