Dönemlere ayırmak gerekirse, Türk tarihinde üçüncü ve en kapsamlı modernleşme hamlesi Cumhuriyetin kuruluş devrinde gerçekleşmiştir. Hiç şüphesiz bu “yoğunlaştırılmış” modernleşme çabalarının amiral gemisinde kaptan köşkünün sahibi Mustafa Kemal’dir. Onun Batı tipi modernleşme hamlesi, geçmişi iki asır önceye dayanan bir fikrin “şeksiz-şüphesiz” kabullenilmesiyle vücuda getirilmiş ve tabiri caizse “demir yumruk”la topluma dayatılmıştır. Farklı dünya görüşlerine sahip, toplumun her kesiminden vatandaş bu modernleşme hamlelerinden nasibini almıştır. Kemalizm ile solun yollarının kesiştiği noktalar olmakla birlikte Türkiye Komünist Partisi’nin önde gelen isimlerinin (Mustafa Suphi ve arkadaşlarının) Karadeniz’de “boğdurulmasıyla” ilk büyük ayrılıkların yaşandığı görülür. Millî mücadele sırasında SSCB’nin desteğini almak ihtiyacı hisseden lider kadro Türk komünistlerden faydalanma yoluna gitmişti. Ama ne zaman Türkiye’de “müesses rejim” inşa edildi, ilk dostlar da anında Karadeniz’in karanlık sularına gömüldüler. Bu “boğdurma vakası” Kemalist rejimin ilk sol vukuatı olarak tarihte kendine yer bulacaktı.
Devamı Derin Tarih Eylül Sayısında…