Kafkasya’da uzun yıllar boyunca Ruslara karşı olağanüstü bir mücadele veren Şeyh Şamil, düşmanına teslim olduğunda içinde bulunduğu vaziyeti Allah’ın takdiri şeklinde değerlendirmiştir. 6 Eylül 1859 günü Rus Kafkas Ordusu Komutanı ve Kafkasya Genel Valisi Knez Baryatinkiy’e oğulları Gazi Muhammed ve Muhammed Şefi ile beraber teslim olan Şeyh Şamil önce Tiflis’e, ardından Harkov’a gönderilir. Aynı günlerde Çuguyev’e getirilen Şeyh Şamil ile görüşen Çar II. Aleksandr kendisine büyük saygı gösterir, hatta sarılır. Çar’ın hürmet ve teveccühü karşısında oldukça şaşıran Şeyh Şamil, bu yakınlığı hayatının sonuna kadar unutmayacaktır.
Bu görüşmede Çar’ın tavsiyesi üzerine Şeyh Şamil’in ailesiyle birlikte Kaluga’ya yerleşmesi kararlaştırılır. Moskova yakınlarında küçük bir şehir olan Kaluga’ya 10 Ekim 1859’da gelir ve yaklaşık 10 yıl ailesiyle birlikte burada ikamet eder. Beş oğlu olduğu bilinmektedir. Bunlar sırasıyla Cemaleddin Ahmed, Cemaleddin, Gazi Muhammed, Muhammed Şefi ve Muhammed Kamil’dir. İlk oğlu Cemaleddin Ahmed 1829’da dünyaya gelmiş, 6-7 aylık iken vefat etmiştir. Şeyh Şamil 1832’de doğan oğlunun adını yine Cemaleddin koyar. Bu, kayınbabasının adıdır.
Büyük oğlu Cemaleddin’i 1839 yılında Ruslara rehin vermek zorunda kalan Şamil, sonrasında çektiği vicdan azabıyla evladını geri alabilmek için hayli mücadele etmiştir. Hadise şöyle vuku bulur: 1839’da Ahulgoh Kalesi’nde 30 bin kişilik Rus ordusuna karşı 3 bin askeriyle savaşır. Şeyh Şamil’in daha fazla dayanamayacağını anlayan General Grabe kendisine teslim olması için elçi yollar. 90 gün süren amansız savaşta bir karar vermek zorunda kalan Şamil elçiye şöyle der: “Ölümü sevgili gibi kucaklayan ve şehitliğe susayan insanlara esaret teklif etmek boş şeydir. Generale git ve de ki, eğer insanlıktan nasibi varsa, aylardan beri toplarına hedef aldığı yüzlerce müdafaasız kadın ve aciz çocukların hemen kaleden çıkarılması ve açıkta kalan binlerce şehidin gömülmesi için hiç olmazsa on beş günlük bir mütareke yapalım.”
Rus General Grabe bu isteği, Şeyh Şamil’in 7 yaşındaki oğlu Cemaleddin’i esir olarak vermesi karşılığında kabul eder. Ahulgoh Kalesi’nde mahsur kalan kadınların ve çocukların kurtulması adına oğlunu Ruslara esir veren Şeyh Şamil bu esnada Rabbine şöyle seslenir: “Ey Allah’ım, yalnız senin rahmetine ümitli olarak kendi oğlumu veriyorum.” Bu kararı zor şartlar altında veren Şamil, 1843’te Dağıstan zaferinden sonra oğlu Cemaleddin’i geri alabilmek için Ruslara haber yollasa da nafile!
1853 yılında Kırım Savaşı başladığında oğlunu kurtarmak için harekete geçip 15 bin kişilik ordusuyla Doğu Gürcistan’a girer. 1854’e kadar bu bölgede kalan Şamil ve ordusu, Prens Çavçavadze komutasındaki Rus askerî birliklerine daha fazla dayanamayarak geri çekilmek zorunda kalır. Fakat bu esnada oğlu Gazi Muhammed, Rus birliklerinin gerisine sızma hareketi yapar ve Prens Çavçavadze’nin malikânesinin bulunduğu Tsinondal şatosuna varır; prensin karısını, çocuklarını ve baldızını rehin alır. Şeyh Şamil oğlu Cemaleddin’e karşılık prensin ailesini verecektir; ayrıca 40 bin Ruble istemektedir. Görüşmeler sekiz ay sürer. Nihayetinde 16 yılın ardından, 22 Mart 1855 günü Şamil oğluna kavuşur. Ne var ki mutluluğu kısa sürecektir: Cemaleddin 1857’de veremden hayatını kaybeder.
Devamı Derin Tarih Şubat Sayısında…