Savaşın en mühim kazançlarından biri olarak gördükleri İstanbul, İngilizlerle Fransızları karşı karşıya getirmişti. Müttefikler arası çatışmayı önleyen formül, İstanbul’da ortak bir İşgal Yönetimi kurmaktı. Ulaşımdan haberleşmeye, sağlıktan güvenliğe her alana el atan bu yönetim karmaşayı önlemek amacıyla bu işleri çeşitli komisyonlara havale etti. Böylece İtilaf Devletleri, Osmanlı Devleti’nin savunma mekanizmalarını devre dışı bırakmış oluyordu. İstanbul resmen askerî bir işgal altındaydı ve İşgal Yönetimi Mondros Mütareke metnindeki hükümleri çoktan ayaklar altına almıştı. Nihayetinde, usulsüzlük ve zulüm Anadolu’da yakılan istiklal ateşini harlayacaktı.
Devamı Derin Tarih Ekim Sayısında…