Türkiye için bir dergi çöplüğü derler. Gerçekten binlerce dergi gelmiş geçmiş; kimisi uzun ömürlü olurken kimisi bir sayı çıkabilmiş ancak. Muhafazakâr-milliyetçi camianın hissiyatına tercüman olacak olan Derin Tarih dergisi de Nisan 2012’de bu dergi deryasında yerini almıştı. Yalnız derginin bu 100 sayıdan ibaret olmadığını takipçileri çok iyi bilir. Aylık mutad sayılarına ilâveten Kasım 2014’ten itibaren Özel Sayılar da çıkartmaya başladı. Bu sayılar çoğunlukla bir bilimsel editörün nezaretinde ve salt bir konu, kişi veya hadiseye inhisar etmiş surette neşredildi.
İlk Özel Sayı Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’na girmesinin 100. yılı olması sebebiyle Cihan Harbi’ne tahsis edildi. “Osmanlı’nın Cihan Harbi–Casuslar Savaşı ve Teşkilat-ı Mahsusa” başlığını taşıyan sayının bilimsel editörlüğünü Gültekin Yıldız üstlendi. İttihat ve Terakki hükümetinin dış siyaset vizyonundan Osmanlı-Alman ittifakının perde arkasına, halifenin ‘cihad’ çağrısının karşılık bulup bulmadığından Filistin Cephesi’nin anlatılmayan gerçeklerine kadar birçok mevzuun işlendiği bu ilk tecrübenin, okuyucudan oldukça ziyadesiyle karşılık bulduğunu söyleyelim.
Bu defa Cihan Harbi’nin tarihimizde en çok konuşulan cephesine, Çanakkale’ye odaklandı dergi. Hem de yine 100. yılına denk getirerek, tam da Mart ayında… Lokman Erdemir vardı dosya editörlüğünde ve birbirinden değerli belge ve fotoğraflar eşliğinde bir tarih şölenine yolculuk yapıldı. ‘Çanakkale mahşeri’nin acısı hissettirildi yüreklerde.
Üçüncü Özel Sayı için takvimler Temmuz 2015’i gösteriyordu. “Abdülhamid’i Anlamak Türkiye’yi Anlamaktır” diyecekti Derin Tarih bu defa. Sultan II. Abdülhamid’in Harem halkına tenbihnâmesini içeren mektubu Osmanlıca aslı ve tercümesiyle birlikte hediye ederken dönem hakkında en önde gelen isimlerin kapısı çalındı. Sayı editörlüğünü Mustafa Armağan’ın yaptığı sayfalarda kimler yoktu ki? Şükrü Hanioğlu, Ahmet Uçar, Mehmet Ali Beyhan, Ömer Hakan Özalp, Kemal Karpat, Mim Kemal Öke…