Aklın ve mantığın dersine kulak verirsek şu sonuca varırız: Türkiye Cumhuriyeti 1950 Mayısında kurulmuştur.
~Nihal Atsız
Merhum Cemil Meriç vefatından beş yıl önce kendisine yöneltilen “Obskürantizm nedir?” sorusuna o muhteşem üslubuyla şöyle cevap vermiş:
“Yarasanın karanlığa sığınışı… Her ümide, her canlanışa duyulan husumet. Obskürantizm bir çeşit bukalemun hastalığıdır. Kendini korumak için her renge bürünür. Obskürantizm şahsiyetsizliktir. Düşünceden, kitaptan, güzelden, insanı insan yapan bütün vasıflardan iğreniştir.”
Arkasından kavramı fikir planına aktaran Meriç, obskürantizmin İslamiyetin, yani “gerçek imanın zıddı” olduğunu, hiçbir mukaddesi (kutsalı) olmadığını, “ebedi ve şifasız bir korku” içinde bocalayıp durduğunu tespit eder ve şunları ekler sözlerine:
“Bu mel’un marazı teşhis etmek son derece güç. Çünkü her kılığa bürünebilir. Kâh marksizm olur, kâh anti-marksizm. Daha çok devrimcilik maskesine bürünür ama devrim düşmanı olduğu da sık sık görülür.”
Devamı Derin Tarih Ekim Sayısında…