Tek-kutuplu dünya düzeni sallanıyor. Pax-Americana (Amerikan Barışı) Afganistan, Irak, Suriye ve Ukrayna’da can çekişiyor. ABD dünya toplumları ve devletleri hiyerarşisindeki statüsünü 21. yüzyılın filizlenen yeni egemen güçleri karşısında artık “vekil” terör örgütlerine dayanarak sürdürebiliyor. ABD’nin “tek kutup” statüsünü “terör ve şiddetle” koruma mücadelesinin kılıfı ise Anglo-Sakson kültürün dünyaya pazarladığı “yeni insanlık dini” demokrasi.
Demokrasi ile anarşi, güvenlik ile özgürlük arasındaki sınır teoride net olabilir fakat pratik hayatta öyle değil. Hem özgür, hem de güvende olmak sırat köprüsünden geçmek kadar zor. Radikal özgürlük/demokrasi talepleri, radikal anarşi ve terörle sonuçlanıyor. Daha fazla demokrasi, daha fazla terör ve şiddetle, demokrasinin küreselleşmesi terör ve şiddetin küreselleşmesiyle sonuçlanıyor. Dünyanın tek kutbu ile ittifak kuran efendiler durumdan memnun; statülerine zarar gelmediği sürece sorun yok.
Tek-kutuplu dünya düzeni mantığı gereği bizatihi terör düzenidir. Tek-kutup antidemokratiktir. Tek-kutup her yerde terördür. Her yerde ABD terörü. Ekonomik, politik, kültürel, etnik, dinî farklılıklarına rağmen dünya halklarını ve ülkelerini ilgili farklılıkları kenara iterek tek bir sisteme/düzene, tek bir sepete sığdırmaya ve sıkıştırmaya çalışmanın kendisi terördür. Bu ayrıca ABD’nin güçlü bir militer endüstriyle misyonerliğini yaptığı “demokrasi” dininin paradoksu veya temel çelişkisidir. Tek-kutuplu sistem çoğul değildir, “mono”dur, dolayısıyla demokratik değildir; “monizm” ve dolayısıyla total emperyalizmdir. Çok-kutuplu, çok-sistemli, çok-düzenli bir dünya daha âdil, insan realitesine daha uygun ve daha “demokratik” olabilir.