Konya’nın Bozkır ilçesi Akçapınar köyünde 1924 yılında dünyaya gelen Faruk Sümer’in babası tapu memuru ve İstiklâl Savaşı gazisi Mehmed Zeki Bey, annesi Zeliha Hanım’dır. İlk eğitimini Müftü Hüseyin Hilmi Efendi’nin kızı olan annesinden aldı ve eski yazıyı ondan öğrendi. Ailesi millî kültürümüze bağlı, mahallî kültürünü de ihmâl etmeyen muhafazakâr bir aileydi. İlkokula Konya’da başlamış, babasının memuriyeti dolayısıyla ailesi İstanbul’a taşınınca 2. sınıftan itibaren Sultanahmet Alemdar İlkokulu’na devam etmişti. Babasının memuriyeti dolayısıyla 3. sınıfı yine Konya’da, 4. ve 5. sınıfları ise Karaman’da okudu. Ailesi 1931’de Bozkır’dan İstanbul’a taşınınca ortaokulu İstanbul ve Ankara’da tamamladı, liseye 1939 yılında İstanbul Erkek Lisesi’nde başladı ve 1943’te Haydarpaşa Öğretmen Okulu’nda tamamladı.
İlkokul döneminden itibaren tarihe ilgi duymaya başlayan Sümer, o sırada Arapça ve Fransızca dillerini de öğrenmişti. Tarihe ilgisini kendi hâl tercümesinde, “İlkokulda 4. ve 5. sınıflarda sosyal derslere ve bilhassa tarihe çok meraklı idim. Bundan dolayı liselerde okutulan üç ciltlik tarih kitaplarının hepsini daha o zaman okumuş ve kitaplardaki bilgileri öğrenmiştim. Ortaokulda iken gazete ve mecmualarda yayımlanan tarihî makale ve romanlardan başka bulabildiğim tarih kitaplarını da okurdum” sözleriyle ifade etmiştir. Aynı ilgi lise döneminde de devam etti.
Yine kendisi bu durumu şöyle anlatır: “Lise 9. sınıfta annemin yardımı ile eski yazıyı öğrendim. İlk okuduğum kitap, Ahmed Refik Bey’in Bizans Karşısında Türkler adlı eseri idi. Sonra annem bir hoca tuttu. Bu hoca Kur’an-ı Kerim okumakta ve eski metinleri anlamakta bana geniş ölçüde yardımcı oldu. Gerçekten faziletli bir insan olan hocamdan eski kültürümüz hakkında çok şey öğrendim. Pek çok eser okumuştum eski yazıda. Fuat Bey’in eserlerini, tarihî mecmuaları, iktisat mecmualarını hep eski yazıda bitirmiştim. Bu arada Fransızcamı da ilerletiyordum. Fransızca eserlerin pek çoğu ile bu devrede karşılaştım.”
Devamı Derin Tarih Mayıs Sayısında…