Halk Müslümanlığı bir bölgenin, bir kültürün, bir medeniyetin İslâmiyet öncesine ait bilgiye-anlayışa, inançlara, teamüllere, yaşama tarzına, gündelik hayata dair çeşitli unsurlarının Müslüman olduktan sonra da o memleketin insanları ve kültürleri arasında bir şekilde varlığını sürdürmesi ve dinî bilginin/anlayışın ve hayatın içinde yer alması olarak tanımlanabilir. Burada halk, içiçe geçmiş bu iki veya daha fazla unsuru, yani İslâmiyet’le geleni ve İslâmiyet öncesine ait olanı birbirinden ayırdetmeden, bir bütünlük içinde ve eşit seviyede anlar, sahiplenir ve yaşar. Belki de bu yüzden eski oryantalistlerin kendileri için en tehlikeli gördükleri şey Halk Müslümanlığı idi.
Devamı Derin Tarih Ekim Sayısında…