Mevlevîhaneler Balkanlar’da sosyo-kültürel yapının ihtiyaçlarına göre farklı vazifeler üstlendiler; kimi zaman bir aş evi, kimi zaman yolcuların barındığı bir zaviye olarak hizmet ettiler. Ayrıca İslâmî sanat ve zanaatların icra edildiği, dolayısıyla yaşatıldığı merkez hüviyetindeydiler. Ne var ki pek azı bugüne ulaşabilmiş durumda. Çünkü Osmanlı’nın ardından bölgede soykırıma uğrayan sadece Müslümanlar değildi. Camiler, mescitler, medreseler ve zaviyeler gibi Mevlevîhaneler de kasıtlı bir şekilde yok edilmişti.