Hollanda 17 şehir devletinden müteşekkil olup bunların çoğu Katolik İspanya İmparatorluğu’na bağlı valiler olarak hüküm sürüyordu. Bu devletlerin önde gelenleri Holland, Utrecht, Friesland, Groningen, Gelre, Brabant, Zeeland, Vlaanderen olup Belçika ve Lüksemburg bu şehir devletlerine bağlıydı.
İspanya’nın başındaki V. Şarlken’in (V. Charles) uzun saltanatının ardında 1558’de yerini oğlu II. Filip’e bıraktı. Filip Temmuz 1559’da Hollanda coğrafyasını ziyaret ederek hükümranlığını sağlama aldı. Bu sırada Filip adına Holland, Zeeland ve Utrecht eyaletlerinde hüküm süren 26 yaşındaki Sessiz William diye de bilinen Willem van Oranje (I. William Oranj prensi) Hollanda tarihinin belki de en önemli şahsiyeti ve Hollanda’nın kurucusu olarak kabul edilecekti.
İspanyolların ve Katolik kilisesinin baskısı Hollanda eyaletlerindeki halkı bezdirmişti. Dahası, maaşlarını alamayan İspanyol askerler civar köyleri ve şehirleri yağmalayıp tahrip ediyorlardı. Belki de Hollanda’nın geniş çaplı isyanlarının ilk habercisi, 1566’da meydana gelen “Beeldenstorm”, yani “heykellere saldırı olayı/ikonokolazm” idi. Bu sırada birçok Katolik kilise tahrip ve yağma edildi, heykeller ve putlar parçalandı, değerli eşya ve anıtlar çalındı veya yok edildi. Hollanda halkının İspanyollara husumeti Protestan isyancılarla birleşmişti diyebiliriz.
Kral Filip isyanı bastırmak için Dük Fernando Alva’yı görevlendirir. Son derece sert ve tecrübeli bir komutan olan Alva hemen harekete geçer ve birçok yerde çıkan isyanı şiddetle bastırır. Yüzlerce kişi mahkemede yargılanıp idam edilir.
1568’e gelindiğinde isyanlar devam etmektedir; fakat asıl patlama 1572’den sonra vuku bulur. Willem van Oranje ve kardeşleri Adolf ile Lodewijk birkaç başarısız teşebbüs sonrasında harekete geçer; hem denizden hem de karadan idare ettikleri ordularıyla birer birer şehirleri ele geçirirler. Küçük kardeş Adolf 1568’de İspanyollarla girişilen Heiligerlee Muharebesi’nde, diğer kardeşler Lodewijk ve Hendrik ise 1574’teki Mookerheide Savaşı’nda hayatlarını kaybederler. Bağımsızlık uğruna üç kardeşini veren Willem van Oranje davasından vazgeçmez.
Hollanda halkı İspanyollara karşı savaş verirken, bir yandan da iç savaşla mücadele etmektedir. Katolik Hollanda ile Protestan Hollanda arasında kıyasıya bir mücadele vardır. Öldürülen din adamları, yakıp yıkılan ve yağma edilen ibadethaneler… Prens Willem esasında din özgürlüğü savunucusudur, ne var ki bu hürriyet düşüncesi halkın tamamı tarafından benimsenmiş değildir; çünkü Katoliklerin zulümleri hafızalarda tazedir.
Devamı Derin Tarih Şubat Sayısında…