Göz alıcı örnekleriyle 17. asırda Avrupa’da kristali bir sanat eserine dönüştüren Bohemya (bugünkü Çek Cumhuriyeti’nde) camcılığının tarihi 9. yüzyılda cam boncukların yapımıyla başlar. 13. ve 14. yüzyıllarda pencere camlarının yaygınlaşmasıyla birlikte camcılık bölgede önemli bir ticarî faaliyet haline gelir. Ancak Bohemya camcılığında asıl kayda değer çalışmalar, 16. yüzyılın ikinci yarısında Venedik camlarının etkisiyle gerçekleşir. Venedik’ten öğrenilen elmas yontma ve vernik-yağlıboya temeline dayanan soğuk boyama teknikleri Bohemyalı ustalar tarafından başarıyla uygulanır. Bölgeye özgü cam kesme tekniklerinin gelişmesi ise geç Rönesans devrine, yani 16. yüzyıl ortalarına tarihlenir. Cam sanatını yeniden canlandıran ve geliştiren en önemli unsur, bu dönemde dağ kristali ve değerli taşları yontmaya yarayan aletlerin yapılması olur.
17. yüzyılda kristal işçiliği Avrupa’da gerçek bir sanat haline gelir. Büyük bir titizlikle ve bölgeye has tekniklerle üretilen eşyalar, 17. ve 18. yüzyıllarda kuzey Bohemyalı tüccarlar vasıtasıyla Transilvanya, kuzey Almanya, Baltık kıyıları, İsveç, Rusya, Hollanda, İngiltere, Fransa, Portekiz, İspanya, İtalya ve Türkiye’ye kadar yayılır. 18. yüzyıl başına gelindiğinde artık bu sektörün zirvesine yerleşen Bohemya cam fabrikalarının ürünlerini Hindistan’dan Güney Amerika’ya kadar hemen her yerde görmek mümkündür. Baltimore, Beyrut, Kahire, Mexico City, New York ve Akdeniz’in önemli limanlarından olan İzmir’de satış merkezleri kurulur. Bu başarının ardında çok sayıda sanatçı, ressam ve gravürcünün istihdam edilmiş olması yatar.
18. yüzyılda Sanayi Devrimi bütün Avrupa’daki üretim biçimlerini değiştirip dönüştürürken, bu gelişmelerden Bohemya camcılığı da etkilenir. Sanayi Devrimi’nden önce, çok yüksek ısıda eritilebilen camın işlendiği atölyeler, odun ihtiyacı sebebiyle daha çok dağlık alanlarda veya ormanlarda kurulmuştur. Kömür kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte atölyeler şehirlere taşınır. Cam fırınlarının teknik özellikleri yenilenip değiştirilir. Bununla birlikte camcılıkta kullanılan aletler ve biçimlendirme yöntemleri hemen hemen hiç değişmediği için, el ustalığına dayalı olan üretim önemini korumaya devam eder. Sonuç olarak, Bohemya camları bu dönemde Almanya, Polonya, Rusya, Macaristan, Fransa, İspanya, İtalya, Danimarka, İsveç ve Osmanlı İmparatorluğu’na da ihraç edilir.
Devamı Derin Tarih Şubat Sayısında…