Eylül 2002’de mensubu olduğum bir vakfın yayınladığı dergiyi incelerken, arka kapağında bulunan fotoğrafın altında, “Sivas Kongresi sırasında Mustafa Kemal Paşa, Sivas Kadısı Hasbi Efendi ve Erzincanlı Hoca Fevzi Efendi ile” ibâresini okudum. Gerçek ise böyle değildi. Çünkü bu fotoğrafta solda bulunan zât, Hoca Fevzi Efendi değil, Millî Mücadele günlerinde Sivas’ta yaşamış olan, herkesin tanıdığı ve hürmet ettiği “Arap Şeyh” namlı kişi idi. Bu husus elbette bir bilgi yanlışlığı idi; ama bu yanlışlık, kasıtlı değil ise, nereden ileri gelmişti?
Araştırdım ve ilginç sonuçlara ulaştım. Derginin yöneticisi, bu fotoğrafı Prof. Dr. Ali Sarıkoyuncu’nun (Diyânet dergisinin Nisan 1993 tarihli, 28 sayılı nüshasında s. 9’daki) yazısından aktardığını söyledi. Hemen bu zât ile temas kurdum. O da bu fotoğrafı, Atatürk Kültür Merkezi’nin yayınladığı, İdris Karakuş’a ait, Atatürk Düşüncesinde Din ve Lâiklik adlı kitabın 387. sayfasından aldığını ve bir başka kitabında da kullandığını ifade etti. Ben de bu bilgileri, belki sonraki yayınlarda düzeltilmesine vesile olur diye, Mart 2003’de Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurulu Başkanı olan Prof. Dr. Reşat Genç’e bir yazı ile arz ettim.
Bu bilgi yanlışlığının keza, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi’nin Kasım 1996 tarihli nüshasında yer alan, Dr. Hüseyin Yıldırım’a ait “Atatürk’ün Sivas’ı Ziyâretleri” başlıklı 84 sahifelik uzun makalenin 69. sahifesinde tekrarlandığını da sonradan tespit ettim.
Bu vurdumduymazlık, kopyacılık halen devam ediyor mu, bilmiyorum. Bilmek de istemem! Ancak zamanla oluşan ve artık kesinlik kazanan şöyle bir görüşe sâhibim: “60-70 seneden beri tarih konusunda, iki satır da olsa bir şey karalamak isteyenler, hele hele günümüzdeki akademik unvanlı kişilerin çoğu, yazdıkları konuyu, araştırarak kaleme almamakta, önceki bir yayından bire bir kopya etmekte, bu suretle hem para kazanmakta, hem de üniversitelerin birinde bir post kapmaktadırlar.” Son yıllarda yayınladığım Sivas’ta Kütüphaneciliğin Geçmişi, Sivas Dârü’ş-şifâsı ve İrâde-i Milliye başlıklı kitaplarım bu iddiamı belgeleyen onlarca misalle dolu. İşte, bahsettiğim fotoğraf da bu iddiama bir örnektir. Tam bu noktada, şu soruyu sormak yerinde olacaktır: Okumuşların umursamazlığı, cehalete de işaret olabilir mi?
Hayat Ağacı dergimizin 2019’da çıkan 37. sayısında, Sivas Kongresi’nin bilfiil akdedildiği 4-11 Eylül arasındaki günlerde, Mustafa Kemal Paşa’nın ve kongre üyelerinin herhangi bir fotoğrafının çekilmediğini; bir asırdan beri bu konuda yayınlanan küçüklü büyüklü 10-15 fotoğrafın ise o günlerde İstanbul’da neşredilen Tasvir-i Efkâr gazetesinin sahibi olan Velîd Ebüzziyâ Bey tarafından, Mustafa Kemal Paşa’dan alınan özel izinle Sivas’a gönderilen gazeteci Rûşen Eşref Bey ve fotoğrafçı Kenan Bey tarafından, 28 Ekim 1919’dan sonraki (Amasya dönüşü) günlerinde çekildiğini ayrıntıları ile yazmıştım. İşte, konularına karşı ilgisiz olanlar tarafından Hoca Fevzi Efendi diye kaydedilen Rifâî Dergâhı Şeyhi Seyyîd Abdullah el-Hâşimî’nin, halk arasında yaygın olan ismi ile Arap Şeyh’in Mustafa Kemal Paşa ile çekilen birkaç fotoğrafa girişi de bu günlere rastlamaktadır.
Ekim 1919’un son, Kasım 1919’un ilk günlerinde Sivas’ta kongre binasının önünde ve civardaki diğer bazı yerlerde çekilen bu fotoğraflardan anlaşılan odur ki, kongre günlerinde Sivas’ta sahip oldukları manevî mertebeleri ile halkın bağımsızlık taleplerine destek olan iki kişiden birincisi, o günlerin Sivas Kadısı Hasbi Efendi, ikincisi ise Arap Şeyh’dir.