Tarih boyunca Türkler irili ufaklı çok sayıda devlet kurmuşlardır. Bunların ömürleri, bünyesindeki kurumların sağlamlığı ile orantılı olarak uzun veya kısa olmuştur. Türk devletlerinin tartışmasız en uzun ömürlüsü olan Osmanlı İmparatorluğu aynı zamanda dünyanın da en uzun süre ayakta kalan hanedan devletidir. Bu devleti ayakta tutan en önemli faktör, merkez ve taşra teşkilâtlarındaki sağlamlıktır. Askerî yapısı ise devletin hem merkez, hem de taşra teşkilâtı içine yayılmış toprak sistemiyle ilgilidir. Sistemin önemli unsurlarından devşirme, başta askerî olmak üzere çeşitli devlet hizmetlerinde istihdam edilmek üzere Osmanlı tebaası Hıristiyan ailelerin çocuklarının belli kurallar dâhilinde toplanması demektir. Kuruluş yıllarında gönüllülerden oluşan Osmanlı ordusunun ilk düzenli birlikleri yaya ve atlı olarak Orhan Gazi döneminde teşkil edilmiştir. Osmanlılar Balkanlara geçip Orta Avrupa’ya ilerledikten sonra çeşitli etnik gruplara mahsus çok sayıda milletleri bünyesine aldılar. Öyle ki, bazı yerlerde gayrimüslim nüfus Türk nüfusundan kalabalıktı. I. Murad’dan itibaren gelişip büyüyen devletin sınırlarının korunması için daha fazla askere ihtiyaç duyuldu. Bir süre önce kurulan Yeniçeri Ocağı için nefer temin edilmesi gerekiyordu. Dönem ulemasının teklifiyle bulunan ilk çare, savaş esirlerinden yararlanılması oldu.