Anadolu merkezli olarak ortaya çıkan tarikatların en önemlilerinden olan Mevlevîlik, 14. yüzyılın sonuna gelindiğinde kurumsallaşmasını tamamlamıştır. Bu dönemde Anadolu’da olduğu gibi Balkanlar’da da beyler ve vezirlerin himayesinde Mevlevî tekkelerinin kurulduğunu görüyoruz. Bunların içerisinde en erken tarihli olarak ifade edeceğimiz mevlevîhanelerden biri Saraybosna Mevlevîhanesi’dir. Bu tekke 1462 yılında İshakoğlu İsa Bey tarafından inşa ettirilmiştir.
15. yüzyılın ortalarında, resmen Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetine girmeden evvel, Bosna’nın büyük bir bölümü Osmanlı’ya çoktan bağlanmıştı. Bugünkü Saraybosna ve çevresini de içine alan bölgede güçlü bir uç sahası meydana getiren Gazi İsa Bey İshakoviç, 1462 senesinde Vrhbosna denilen yere yerleştikten sonra bir saray inşa ettirerek şehrin adını Saraybosna (Sarajevo) yapmıştır. Kendi vakfını kurmadan önce Fatih Sultan Mehmed’e hediye edeceğini bildirdiği Careva (Hünkâr) adıyla bilinen bir cami inşa ettirir. Vakıf defterlerinde bu cami “Fatih Sultan Mehmed Han Camii Vakfı” olarak geçmektedir. Böylece Gazi İsa Bey kurduğu vakıflar, yaptırdığı saray, cami, hamam ve köprünün yanı sıra Bentbaşı’ndaki Brodac köyünde inşa ettirdiği zaviyenin yanına bir de misafirhane ekleyerek Saraybosna şehrinin temellerini atmış olur.
Gazi İsa Bey’in vakfiyesinde yer alan tekke, yemekhanesi olan bir zaviye olarak gösterilmektedir. Vakfiyede tekkenin hangi tarikata mensup olduğu hakkında bilgi verilmemekte; sadece “menzil” veya “misafirhane” tabiri kullanılmaktadır. Ancak İsa Bey’in Üsküp’te kurduğu tekkenin vakfiyesinde buranın mevlevîhane olarak belirtilmesi üzerine genel bir kanaat oluşmuştur. Yaklaşık 150 yıl sonra Hacı Mahmud (o. 1650) adında biri İsa Bey Zaviyesi’nin yanına, onu gölgede bırakacak bir Mevlevî tekkesi yaptırmıştır ki bu tarihten itibaren Saraybosna’da bir Mevlevî tekkesinin varlığından şüphe edilemez. İsa Bey Zaviyesi’nin yanına ek olarak meydan odalı bir tekke binası eklenmiş ve bu yapı Saraybosna Mevlevîhane Külliyesi’ne dönüşmüştür.
Mevlevîlik Bosna Hersek’te Osmanlı hâkimiyetinin kurulmasından sonra 15. yüzyılın ortalarına doğru faaliyet göstermeye başlamıştır. Mevlevîhanelerin faaliyet gösterdiği diğer bölgelerde olduğu gibi Saraybosna Mevlevîhanesi de Bosna’da sanat ve ilmî zevkin gelişmesinde etkili olmuş, birçok ulemanın yetişmesinde katkısı olduğu gibi Osmanlı kültürünün Bosna topraklarında özümsenmesine ve benimsenmesine katkıda bulunmuştur.
Evliya Çelebi (1659) Saraybosna’yı ziyaret etmiş ve şehirde 47 tekkenin olduğunu söyledikten sonra, mevlevîhane yani İsa Bey Tekkesi hakkında bilgi vermiştir. Meşhur seyahatnamesinde Mevlevî tekkesinde çok güzel bahçe, kullanışlı semahane, meydan, yetmiş seksen fukara hücresi, mutribân mahfili ve imaretin varlığından bahsetmektedir.
Devamı Derin Tarih Mayıs Sayısında…