(…) Pulur Köy Enstitüsünde yaratılan bu karışık durum içinde rejim aleyhi telkinler yapmak ve sosyalist fikirleri geniş ölçüde yaymak için çok sistemli bir metot takip ediliyordu. Muzur kitaplar ve dergiler okumak, okutmak, bu kitapların özetlerini çıkartmak, bu yazılarda telkin edilen ana fikir etrafında tartışmalar yapmak. Bu kitap ve dergi okuma durumu üzerinde bilhassa durduğum zaman üç çeşit neşriyat ile karşılaştım: a) Solcu ve komünist muharrirlerin hikaye ve romanları, b) Gün dergisi gibi memleketimizde tamamile sosyalist ve komünist organı olan gazete ve dergiler, c) Köy Enstitüleri Dergisi adını taşıyan ve kabında Bakanlığımızın yayınlarından olduğu belirtilen dergiler. (…) Bu örneklerden de anlaşılacağı üzere Köy Enstitüleri Dergisinin bütün sayıları içinde şu muzur yazılar vardır: 1) Askerlik aleyhinde telkinler bulunan piyes ve hikayeler, 2) Subaylarımızla istihza eden fıkralar, 3) Sosyalizmin, komünizmin çok lehinde cümleleri olan makaleler, 4) Rusya’yı tanıtan ve Rus lehine fikir yürüten yazılar, 5) Rejimimiz aleyhine çok tesirli telkinler yapan her hükümet adamlarının zulümlerini, türlü haksızlıkları, hayat pahalılığını, vergi borçlarına karşı yapılan tazyıkları, dayaklar, hapisler, kıtlıklar, hastalıklar ve türlü yoksuzluklar ve ölümlerle dolu piyes ve hikayeler, 6) Son derecede ahlakı bozacak açık saçık hikayelerle (Freudisme)den çok açık misallerle bahseden konferans ve makaleler, 7) Aşırı solcu ve yıkıcı telkinlerle dolu çeşit çeşit şiirler.
Bu derecede muzur tesirler ve zehirleyici telkinler yapan yazılarla doldurulmuş dergileri kasden böyle tertip etmek, her dergi çıktıkça bütün öğretmenlere ve öğrencilere birer tane dağıtmak üzere enstitülere bunlardan çok bol miktarda yollamak, öğrencilerin hepsine bu dergileri adeta bir ders kitabı gibi okutturmak, içlerindeki parçaların özetlerini çıkarttırmak, ana fikirler üzerinde tartışmalar yaptırmak ve öğrencilere bu dergidekiler gibi yazılar yazdırtmak hususlarında Enstitü müdürlerine çok katı emirler vermek ve bu işleri son derecede ısrarla takip etmek, tamimler, tekitler göndermek bendenizce çok ağır suçlardır. Bu sıkı takipler ve ısrarlar gizli maksatları açığa vuran resmi vesikalardır. (…)
Bundan iki yıl kadar evvel Bakanlıkta Umum Müdürlerle Müfettişlerin hazır bulundukları bir toplantıda bazı müfettiş arkadaşların Köy Enstitülerine dair yapmış oldukları ufak tefek tenkitler hoş karşılanmamış ve adeta baltalayıcı hareketler telakki edilmişti. O tarihten sonra İlköğretim Umum Müdürlüğü enstitülerin denetlenmesi için başka tedbirler düşünmüş olduğundan bu müesseselerin iç hayatı bizlere bir nevi kapatılmış gibiydi. Böylece istenilmeyen kontrollardan kurtulmuş ve binnetice çok ferahlamış olan enstitülerden, faraza Pulur Köy Enstitüsünün bir kısım öğretmenleri ve son müdürü gibi kızıl solcu fikirler taşıyanlar, gerek ayrı ayrı ve gerek toplu olarak rejimlerimize ve siyasi prensiplerimize ve eğitim esaslarımıza aykırı yolsuzlukları yapmağa fırsat bulmuşlar ve solcu cereyanına çığır açmışlardır. Tam zamanında bu işe el koymak ve bizlerin de bu enstitüleri esaslıca denetlememizi emreylemek suretile bu rejim aleyhi hareketlerin önlenmesi ve genç öğretmenlerle enstitü öğrencilerinin artık zehirlenmesine imkân verilmemesi temin edilmiş bulunmaktadır. (…)
Devamı Derin Tarih Ocak Sayısında…