Müslümanların bir beldeyi savaş veya barış yoluyla İslam ülkesine dahil etmelerinden söz edildiğinde genellikle ‘fetih’ kavramı kullanılmaktadır. Bununla birlikte bir beldeyi İslamla buluşturmak, İslamla tanıştırmak veya İslama kazandırmak tabirlerini kullanmanın da bazı artıları olduğu söylenebilir.
Arapçada ‘açmak’ anlamına gelen fetih, kavram olarak İslamda meşru savaşlar hakkında kullanılan cihad faaliyeti neticesinde bir belde veya bölgenin askerî veya barışçıl yollarla ele geçirilmesidir. Bu kavram, İslamdaki savaşların istila ve sömürü maksatlı savaşlardan ayırt edilmesi gayesiyle kullanılmıştır.
İlk İslam fetihlerinin inşa ve ıslah amaçlı olduğu aşikârdır. Savaşlarda düşmana verdirilen can ve mal kaybının asgarî düzeyde tutulmuş olması da bunu göstermektedir. Arabistan’ın tamamına yakını Hz. Peygamber (sas) zamanında fethedilmiş, yani İslam hâkimiyetini tanımıştır. Bizans hâkimiyeti altındaki Suriye (Biladü’ş-Şam) ve Sasanî toprağı olan Irak’ta bazı kale ve beldeler, ilk Râşid Halife Hz. Ebubekir (ra) zamanında (632-634) ele geçirilmişse de bu bölgelere yönelik büyük fetih hareketleri Hz. Ömer’in (ra) halifeliği (634-644) zamanında gerçekleşmişti. Bu harekât sonucunda İran, Mısır ve Suriye’nin yanı sıra Anadolu’nun bazı şehirleri de fethedilmişti. Antakya, Maraş ve Diyarbakır (Amid) İslamla ilk tanışan Anadolu şehirleri olmuştu.
Diyarbakır’ın da içerisinde bulunduğu el-Cezire (Yukarı Mezopotamya) bölgesi sahabeden İyâz b. Ganm el-Fihrî’nin kumandasındaki İslam ordusu tarafından fethedilmişti. İyâz b. Ganm b. Züheyr b. Ebi Şeddâd el-Fihrî, Kureyş kabilesinin Benu Haris b. Fihr kolundandır.3 Fihr, bilindiği gibi Hz. Muhammed’in onuncu nesilden dedesi olan Kureyş’in asıl adıdır.
İyâz irtidâd veya ridde olarak bilinen dinden dönme olaylarının bastırılması sırasında yaptığı hizmetlerden dolayı, Hicrî 12. senede Hz. Ebubekir tarafından kumandan olarak Irak’a gönderilmiş,4 aynı sene Hâlid b. Velid ile birlikte Dûmetü’l-Cendel’i ele geçirince5 buraya vali tayin edilmişti.6 Hicrî 12. seneden başlayarak beş yıl süreyle, Hâlid b. Velid, Sad b. Ebi Vakkâs ve Ebu Ubeyde b. el-Cerrâh gibi kumandanların emrinde, Arabistan, Irak ve Suriye’deki fetih hareketlerinde, çoğu kez de öncü birliklerin komutanı olarak görev alarak katılmıştı.