Osmanlı Devleti’nin sınırları içerisinde, altı asırlık tarihi boyunca meydana gelen bilim hareketlerinin, kendine has bir gelişme çizgisi takip ettiği görülmektedir. Bu çizgi, imparatorluk sınırları dışında kalan diğer İslam toplumları ile tarihî miras ve gelenek bakımından birçok müşterek unsura sahip olmakla beraber coğrafî konumu, devlet idaresi ve toplumun dinamizmi açısından bazı yönleriyle farklılıklara sahiptir. Böylece Osmanlı bilimi, kaynağı bakımından onun dışında kalan İslam dünyası ile müştereklik içinde olmakla birlikte geçirdiği gelişmeler bakımından öncü vasfını taşır. Başlangıçta kendisinden daha eski İslam devletlerinin birikiminden etkilenerek oluşan Osmanlı bilimi, çok geçmeden eski bilim ve kültür merkezlerini etkileyecek ve onlara örnek olacak bir noktaya ulaşmıştır. Osmanlı Beyliği’nin kurulduğu 13. yüzyılın sonu, 14. yüzyılın ilk yarısı Anadolu’ da siyasî ve sosyal hayatın karmaşık ve çalkantılı bir devrini teşkil etmektedir. Moğol istilası ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin iç ve dış siyasetindeki zayıflama ve bağımsızlığını kaybetmesi çeşitli bölgelerde yeni yeni bağımsız Türk beylikleri kurulmasına sebep olmuştur. Osmanlı Beyliği de diğer Anadolu Selçuklu beylikleri gibi tipik patrimonyal bir devlet olarak ortaya çıkmış ve kurucusunun adını alarak Batı Anadolu’da kurulmuştur.
Devamı Derin Tarih Ocak Sayısında…