Özel Sayı 14 - Sayı 14

Dört Halife Devri

DERİN TARİH’İN 14. ÖZEL SAYISI ÇIKTI

 

DÖRT HALİFE DEVRİ ÖZEL SAYISI

 

Onlar, Kur’an-ı Kerim’in indirilmesine şahit olanlar; aralarından çıkan bir Resul’e (sas) tabi olanlar; O’nun tebliğ ettiği dini ilk kabul edenler ve İslamiyet’in sancılı doğuş devrinin olanca mihnet ve sıkıntılarına katlanarak ilelebed müdafaa ve muhafazasına çalışanlardı. Onlara “Hulefâ-yı Râşidîn” ismini verdi ümmet. Dört Râşid Halife Devri insanlığın bağrına üfledikleri kutlu nefes oldu. Dört olgun ve Şemseddin Sâmi’nin deyişiyle “Enfâs-i mukaddese-yi Nebeviyyeden istifâze-yi envâr-i hidayet etmiş olan çehâr yar-i güzîn yani Ebubekir, Ömer, Osman, Ali (ra ecmain) Efendilerimiz ki birbirini müteakib icra-yı hilafet etmişlerdir.” Bugünkü dille söylersek onlar Peygamber Efendimiz’in (sas) kutsal varlıklarındaki hidayet nurundan taşacak derecede nasiplenmiş olan dört seçkin dosttur. Hz. Ebubekir’e biattan Mısır’ın Fethi’ne, Cemel Vakası’ndan Sıffin Savaşına merak ettiğiniz soruların cevaplarını olayların içinde bulmanız dileğiyle…

 

Derin Tarih Ailesi

 

 

BAŞKA NELER VAR?

 

“Râşid Halifeleri farklı kılan ne idi?” sorusuna Prof. Dr. Adnan Demircan halifelerin temel özelliklerini anlatarak cevap veriyor.

 

Doç. Dr. Ali Öztürk, Türk edebiyatında dört büyük sahâbeye hürmet geleneğini anlatıyor.

 

“İslam devlet idaresi için tasdiki meşrulaştırmak adına yapılan bey’at (biat) reşid halifeler devrinde nasıl tatbik edildi?” sorusunu Prof. Dr. Mehmet Ali Kapar cevaplıyor.

 

“Hz. Ebubekir’e (ra) beyat bir “oldubitti” meselesi miydi?” Prof. Dr. Şaban Öz’ün kaleminden okuyoruz.

 

Devrinde en çok sahte peygamberlerle uğraşmak mecburiyetinde kalan Hz. Ebubekir’in (ra) siyasetinin çerçevesini çizip kendisine itaatin sınırlarını belirlediği ilk hutbesini satır aralarını Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma aralıyor.

 

Ridde: Kabile taassubu, şahsî menfaat ve Hicaz’ın nüfuzunu kırma gibi gayeler güden dinden çıkma teşebbüslerini Prof. Dr. Mehmet Salih Arı kaleme alıyor.

 

Doç. Dr. Tahsin Koçyiğit halifeler için “Cihânı İslam Üzere İmar Ettiler” tanımını yapıyor.

 

Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez “Adaletin Ayeti Hz. Ömer’in Kurduğu Nizam”ı anlatıyor.

 

Doç. Dr. Mahmut Kelpetin, 4 adımda Mısır’ın fethine ayak bastırıyor.

 

Hz. Ömer’e atılan iftiralardan bir tanesi olan “İskenderiye Kütüphanesi’ni Hz. Ömer yakmıştır” iddiasına Dr. Mehmet Ali Kapar deliller ile cevap veriyor.

 

Dr. Halit Çil, Hz. Ömer’in yönetim prensibini 10 maddede bizlere aktarıyor.

 

Prof. Dr. Adnan Demircan ise Hz. Ömer’in şehir planlaması yönüne dikkat çekiyor.

 

İslam Nizâmı’nın yeryüzüne yayılmasına hız kazandıran Suriye Fetihlerini ise Doç. Dr. Osman Aydınlı satırlara taşıyor.

 

Prof. Dr. Fatih Erkoçoğlu, Mısır ve Suriye’nin fethinden sonra buranın su ihtiyacını karşılamak için Firavun Nekau zamanına tarihlenen kanal projesine dair teşebbüsleri yazdı.

 

“Sasanilerin yıkılması İslam dünyasına ne kazandırdı?” sorusuna Doç. Dr. Cafer Acar cevap veriyor.

 

Mecûsîlerin de İslam devleti bünyesinde ehl-i kitap haklarına sahip olduklarını Doç. Dr. Cahid Kara anlatıyor.

 

Günümüzde de yön tayin edici olan Hz. Ömer’in toprak sistemini Prof. Dr. Adnan Demircan’ın kaleminden okuyoruz.

 

Hz. Ömer’in Yahudileri sürgün etmesinin sebeplerini Dr. Ömer Sabuncu anlatarak meseleye açıklık getirdi.

 

Merhamet ve adalet ekseninde Müslüman-Yahudi ilişkilerini Prof. Dr. Eyüp Baş değerlendirdi.

 

Prof. Dr. Mustafa Fayda “Hz. Ömer (ra) anılınca adalet anılmış olur” diyerek Hz. Ömer’in adalet vasfına dikkat çekti.

 

Araştırmacı – Yazar Cuma Karan, Anadolu’nun İslamiyet ile müşerref olmasını kaleme aldı.

 

Anadolu toprağına işleyen Hulefâ-yı Râşidîn muhabbetini Doç. Dr. Ahmet Güzel bizlere anlattı.

 

Bizans ile sadece savaşlar değil, devletlerarası elçi teatisi ve aileler arası hediyeleşmelerin de yapıldığını Prof. Dr. Casim Avcı’dan dinliyoruz.

 

Müslümanların doğu Hıristiyanlarına ibadet güvencesi vererek nasıl merhametkâr davrandıklarını Prof. Dr. İsmail Taşpınar satırlara taşıdı.

 

“Şehitlik makamı hariç her makamı elde ettim” diyen Allah’ın Kılıcı Hâlid b. Velid’i Prof. Dr. Mustafa Demirci bizlere aktardı.

 

İslam Devleti’ndeki fetihler, göç ve iktisadî kalkınma yazısıyla Dr. Feyza Betül Köse bizlere hayal dünyamızda bir kapı açıyor.

 

Doç. Dr. Mithat Eser, engellilere hizmetin Peygamberimiz (sas)’den sonra Râşid Halifelerden öğrendiğimizi söylüyor.

 

Prof. Dr. Yusuf Ziya Keskin “Hadislerin Aktarılmasında Halife Hassasiyeti” başlığı ile hassas bir meseleye değiniyor.

 

Dâhi siyasetçi Mugire b. Şu’be’nin politik zekâsı öyle güçlüydü ki karda yürüyor, izini belli etmiyordu. Zekâsıyla olaylara dahil oluyor; siyasetini ince ince işliyordu… Prof. Dr. Mustafa Demirci’nin keleminden.

 

Hz. Osman’ı (ra) doğru anlamak gerektiğine vurgu yapan Doç. Dr. Cahit Külekçi, bizlere anahtarı veriyor.

 

Orta Afrika’dan Çin’e, Kıbrıs’tan Azerbaycan’a Hz. Osman’ın fetih haritasını Doç. Dr. Adnan Adıgüzel çizdi.

 

Hz. Osman’ın nasıl şehit edildiğini anlatan Prof. Dr. Adem Apak adeta bizleri ağlatıyor.

 

“Kur’an-ı Kerim niçin mushaf haline getirildi?” sorusuna Prof. Dr. Kasım Şulul cevap veriyor.

 

Müslüman’ın Müslüman’a kılıç çektiği ilk siyasî ayrılık olan Cemel Vakası’nın perdesini Doç. Dr. Hüseyin Güneş kaldırıyor.

 

Dr. Emine Peköz “Sıffîn Savaşı: Kardeşliğin Sonu, Fitnenin Başlangıcı” tespitini yaptı.

 

Prof. Dr. Rıza Savaş, medenî cesaret, bilgi ve tecrübenin gücü olan sahâbe hanımların siyasetteki pozisyonunu anlattı.

Sayı temin etmek isteyenler için