Mülkî yapılanma ve 1870 yılında yürürlüğe konulan İdare-i Umumiye- -i Vilayat Nizamnamesi hükümleri doğrultusunda Hüdavendigar vilayeti kurulmuş; Eskişehir, Kütahya sancağına bağlı bir kaza olarak zamanın mülkî yapılanmasındaki yerini almıştı.
Verimli topraklar üzerindeki Eskişehir kazası, coğrafî olarak da önemli bir kavşakta bulunmasına karşılık ilk hamlede istenilen payı alamamış, tarım avantajı ona stratejik öncelik sağlayamamıştı.
Hasretle beklenen fırsat Sultan II. Abdülhamid’in tesis ettiği, İstanbul-Eskişehir-Ankara üzerinden geçen demiryolu hattının faaliyete geçmesiyle yakalandı. Bu hatla birleşen Kütahya-Hüdavendigar ve Aydın (İzmir) demiryolu hattının tesisiyle Eskişehir kazası, konumuyla mütenasip bir stratejik değer kazandı. Geçen süreçte modernize edilen İstanbul-Ankara-Konya demiryolu coğrafî konum itibariyle Eskişehir’de birleştirildi. Sonraları İzmir istikametine doğru uzatılan demiryolu da Eskişehir’deki diğer demiryolu hattıyla birleştirildi. Sonuç itibariyle Eskişehir süratle gelişmeye başladı. Demiryolu hattı yanında, Hüdavendigar vilayetinden başlayarak doğuya doğru uzanan şosenin de Eskişehir merkezinden geçerek Araphisar topraklarına ulaşıyor olması Eskişehir’e ayrı bir değer kazandırdı.
Devamı Derin Tarih Kasım Sayısında…