Aradan 72 yıl geçmesine rağmen hadise bütün özelliğiyle aklımdadır.
Sivas’ta Ziya Gökalp ilkokulunun beşinci sınıfındaydım.
Bir sabah öğretmenimiz derse girer girmez hepimize birden sordu:
– Çocuklar, en büyük çizmeyi kim giyer?
Hep bir ağızdan cevap verdik:
– Atatüüürk!
– Peki çocuklar, en büyük şapkayı kim takar?
Tekrar hep bir ağızdan bağırdık:
– Atatüüürk!
Öğretmenimiz kahkahalarla gülmeye başladı. İtirazını hiç unutmadım:
– Çocuklar! En büyük çizmeyi niçin Atatürk giyinsin? Kimin ayağı büyükse en büyük çizmeyi o giyer. Atatürk’e en büyük çizmeyi giyindirdiniz mi, Atatürk yürüyemez!
Çocuklar! En büyük şapkayı niçin Atatürk taksın? Siz en büyük şapkayı Atatürk’ün başına koydunuz mu, Atatürk önünü
göremez. Çünkü o şapkanın yanları Atatürk’ün omuzlarına kadar iner.
Kimin başı büyükse, en büyük şapkayı o takar. Anladınız mı?
Doğrusu ben hiçbir şey anlamamıştım. İçimden kendi kendime sormuştum:
Kimin ayağı Atatürk’ün ayağından büyük olabilir? Ve kimin başı Atatürk’ün başından daha büyüktür? Çünkü en büyük odur!
En büyük adamın ayağı da başı da en büyüktür! diye düşündüm. Aradan çok uzun yıllar geçti. Ben Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. Bir süre Ankara Radyosu’nda, bir süre Ankara Televizyonu’nda çalıştım. Sivas’ta dört yıl Adalet Partisi’nin il başkanı oldum. Dört defa milletvekili seçimlerine katıldım. Sonra bir süre Kültür Bakanlığı’nda müsteşar yardımcısı olarak bulundum. Devletin en üst kademelerinde bulunan kimseleri tanıdım. Milletvekillerimizi, bakanlarımızı, başbakanlarımızı, cumhurbaşkanlarımızı dinledim. Bir kısmı Atatürk’ü hiç okumamıştı, bilmiyordu. Bir kısmı da Atatürk’ü bizim o ilkokul yıllarımızdaki gibi düşünüyordu.
Kırk örnekten sadece birini dikkatinize sunmak istiyorum. Mesela cumhurbaşkanlarımızdan Kenan Evren, Atatürk’ü misilsiz duygularla seviyordu. Samimiyetle inanıyorum ki insan vücudundaki ısıyı ölçen termometreler gibi, insan yüreğindeki sevgiyi de ölçen cihazlar yapılmış olsa idi Kenan Evren’in Atatürk sevgisi, bütün cihazları paramparça ederdi. Ama Paşa’nın Atatürk bilgisi sıfırla bir arasında idi. Bana bin defa sorsalar; Millî Mücadele tarihimizin bir numaralı ismi kimdir, deseler bin defa aynı cevabı veririm. Millî Mücadelemizin bir numaralı ismi Mustafa Kemal Paşa’dır derim. Peki, Mustafa Kemal Paşa tenkit edilebilir mi? Mustafa Kemal Paşa’nın yanlışları, hataları, günahları oldu mu diye sorsalar; Mustafa Kemal Paşa elbette tenkit edilir. Çünkü tenkit medenî düşüncenin, ilmin, doğruyu bulmanın vazgeçilmez yoludur. Mustafa Kemal tenkit edilemez diyenler ya çok korkak adamlardır veya Mustafa Kemal hakkında hiçbir şey okumayan, bilmeyen zavallı kimselerdir, diye cevap veririm. Millî Mücadele yıllarında da, Cumhuriyet’in ilanından önce de, sonra da Atatürk’ün elbette büyük yanlışları, günahları oldu. İnkâr etmeye gerek yok; dün de, bugün de Türkiyemizde Atatürk’e karşı ciddi bir soğukluk, kırgınlık var. Bu soğukluğun, bu kırgınlığın hatta bu düşmanlığın sebebi kim, diye sorarsanız eğer dinlemeye ve öğrenmeye tahammülünüz varsa bu sorunun da cevabını veririm.
Devamı Derin Tarih Ekim Sayısında…