“Mustafa Kemal’in Güneş-dil teorisi bir sapıklıktan başka bir şey değildir. Baştan başa Mustafa Kemal’in icadı olup aşırı alkol tüketiminin de bunda büyük yardımı olmuştur. Tamamıyla bunaklık alametidir. (…) Âh Mustafa Kemal! Ne olurdu şu zehiri bu kadar içmese idin; aklın başında kalsa ve yaşasaydın!…”
Bu satırların Atatürk’ün bir muhalifinin kaleminden çıktığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu sözler çok yakınlarında bulunan ve Paşa tarafından kendisine milletvekilliği “ihsan edilen” bir Kemaliste ait; Saim Ali Dilemre’ye.
Dilemre’nin 1949’da kaleme aldığı, Cumhuriyet’in ilk yıllarına ve kadrosuna dair çarpıcı hatıraları 20 sayfalık defter halinde ve “Atatürk-Mebusluğum” başlığıyla Atatürk Kitaplığı koleksiyonunda (Bel.Yz.K.001004) bulunuyor. İlk kez Derin Tarih sayfalarında tarih meraklılarının, daha önemlisi yakın tarih araştırmacılarının ilgisine sansürsüz bir şekilde sunulan hatıraların dikkate değer pek çok yönü var.
Devamı Derin Tarih’in Şubat sayısında!