Fes

Cihanın gördüğü en büyük imparatorluğun bitap düştüğü son yüzyılında erkeklerin kullandığı ve resmî olarak da kabul edilmiş kırmızı veya bordo renkli püsküllü bir serpuş olan ‘fes’ için Şemseddin Sami Kamus-ı Türki’sinde “Fas şehrinde icat edilmiş kırmızı renkli baş kisvesi” der. Üstad Kadir Mısıroğlu da Şemseddin Bey’in bu tarifi ile iktifa eder ve batı ile irtibatlandırılmasına kızarak tarihî serüveninden bahsederdi. Biz de bu yazımızda fesin -merhum Üstadımızın da mühim bir figürü olduğu- kısa ama şaşaalı tarihini O’nun müstesna üslubundan iktibaslar da yaparak ele alacağız. Ancak evvela fesin İslam ile irtibatına ve Üstad’ın bu irtibata dair tavrına kısaca temas etmeyi yerinde buluyoruz.

Habib-i Zişan Efendimiz’den (sas) Memâlik-i Mahrûse-i Osmanî’nin son demlerine kadar yaşamış olan Müslümanların hemen hemen hepsi serpûşa/sarığa büyük ehemmiyet vermişlerdi. Bizim de dünyaya göz açtığımız son dönemlerde az sayıda Müslüman, Efendimiz’den rivâyet edilen “Sarık sarınız; sizden önceki ümmetlere muhâlefet ediniz.” hadisi mucibince serpûşa ehemmiyet vermeye ve kendilerinden önce gelen ümmetlere muhâlif olmaya devam etmektelerdi. Hele bunlar arasında üçü var dı ki bunu bir dava haline getirmişlerdi: Mahmut Ustaosmanoğlu, Mehmed Şevket Eygi ve Kadir Mısıroğlu. Aralarında bu davanın en müstesnası ise -hiç şüphesiz diğerlerinin de tasdik edeceği üzere- Kadir Mısıroğlu’ydu. Allah geride kalan iki mücahid kulunun ömürlerini bereketli kılsın. Bu üç zatın da selefleri gibi başlarını örtmelerinin yegane sebebi İslam’ın öngördüğü insan/müslüman modeline uymaktı. Üstad’ın hususi olarak fesi tercih etmesinin ise pek çok sebebi vardır fakat biz burada bize en sevimli gelenini nakletmekle iktifa edeceğiz: “Kemalist olmadığıma dair tabela taşısam bu fes kadar bunu temsil etmez.” Nasıl ki birileri batılı olduklarına dair tabela taşısa fötr şapka kadar temsil etmezdiyse…

Devamı Derin Tarih Haziran Sayısında… 

Benzer konular