Osmanlı orduları Çanakkale, Kûtu’l-Amâre ve Selman-ı Pak muharebelerinde muzaffer olmalarına rağmen 19 Eylül 1918’de General Allenby kumandasındaki İngilizlerin taarruzu neticesi Filistin Cephesi’nde ağır bir mağlubiyete duçar olmuşlardı. 19-26 Ekim arasında Kızılırmak’la Meriç arası kadar bir mesafe1 İngilizlerin eline geçmiş ve kayıplar kelimenin ifade edebileceğinden çok daha ağır olmuştu; 75 bin esir, 360 top, 800’den fazla makineli tüfek, 210 kamyon, 44 otomobil, 89 lokomotif, 468 yük ve yolcu vagonu zayiat vardı.2 Mersinli Cemal Paşa komutasındaki 4. Ordu, Arapkirli Cevat Paşa komutasındaki 8. Ordu ve M. Kemal Paşa komutasındaki 7. Ordu’dan mürekkep olan Liman von Sanders’in kumanda ettiği Yıldırım Ordular Grubu, büyük harbi nihayete erdirecek olan bir mağlubiyete sebep olmuşlar ve tarihimize Nablus Meydan Muharebesi hezimeti olarak geçecek olan bu mağlubiyetten sonra, Mondros Mütarekesi ve işgaller, işbu işgallerden Yunan istilasına reaksiyon olarak gelişecek Milli Mücadele ve nihayetinde Devlet-i Aliye’nin tarih sahnesinden tasfiyesi ve yerine seküler bir ulus-devlet inşası vetiresi yaşanmıştı. Yakın tarihimiz açısından bu netameli sürecin en can alıcı noktalarından biri, hiç şüphesiz cephenin çöküşünü müteakip Mustafa Kemal Paşa’nın -henüz Suriye’deyken yaşanan- kabine krizine dair çektiği telgraftır.
Devamı Derin Tarih Mayıs Sayısında…