Kâzım Karabekir’in kumandanlığı ve devlet adamlığı yanında herhalde en çok öne çıkan özelliği, çok sayıda kitap kaleme almış olmasıdır. Balkan dağlarında gerillacı, Edirne’de vatan savunmasında esareti tadan bir kurmaydır. Çanakkale, Kerevizdere denilen “ölüm vadisinin” 3,5 aylık komutan ve müdafii; Şark Cephesi’nin muzaffer kumandanı, Gümrü’de, Kars’ta diplomat, Millî Mücadele Meclisi’nde milletvekili, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında muhalif siyasetçi, 1926’nın İstiklâl Mahkemesi’nde ise idamla yargılanan sanığıdır! Düelloda kalemini, kılıcı-tabancası gibi kullanmayı bilen bir savaşçı, muhasara günlerinde soğukkanlı direnişçi, kendisine suikast hazırlayanlara karşı ölüm soğukluğunu derisinde duyarak yaşamayı kanıksamış bir mütevekkildir aynı zamanda. Aile hayatı açısından bakarsak, sadece üç kızının üstüne titreyen bir ata değil; binlerce yetimin babasıdır. İşte böylesine yoğun meşguliyetler içinde 65 yıllık ömre 68 eser sığdırarak Türk tarihinin en çok eser veren generali olmuştur. İçinde doğup büyüdüğü cihan devleti ölüm kalım mücadelesi verirken onca kitap yazabilmek, üzerinde durulması gereken bir husustur! Karabekir küçük yaştan itibaren düzenli okuyan biridir.
Devamı Derin Tarih Ocak Sayısında…