Türkiye’de yakın ve uzak Osmanlı tarihi anlayışlarının ve buna dair bilgilerin, araştırmaların, yorumların iyi bir seviyede ve hak ettiği derinlikte olduğunu sanırım kimse söylemeyecektir. Hele ölçü olarak Türkiye’yi taşıma kapasitesi merkeze alınırsa… Buna karşılık memlekette kime sorsanız Türkiye’nin büyük ve şerefli bir tarihe, farklı coğrafyalardan, kültürlerden biriktirerek getirdiği geniş bir tecrübeler hazinesine sahip olduğunu söyleyecektir. Halkın hissiyatına hitap eden ideologlar ve siyasetçiler, parçalı ve çatışmalı tarihten medet umanlar daha fazlasını da telaffuz edecektir. Birbirini kesen bu iki hüküm ve “gerçeklik” nasıl oluyor da bu kadar kolaylıkla yanyana, içiçe bulunabiliyor ve birdiğerini besliyor? Belli ki ya iki hükmün bağlamları, ölçüleri, sebep ve gerekçeleri yahut mayalandıkları dimağlar aynı değil veya zıtların, zıtlıkların izdivacı sözkonusu.
Devamı Derin Tarih Ekim Sayısında…