Daha Cumhuriyetin ilânına bir ay kadar varken Ankara’da ilginç bir sahne yaşanıyordu. Dahiliye Vekaleti’ne gelen bir grup kadın ellerindeki dilekçeyi kaleme teslim ediyordu. Kadınlar kuracakları partinin dilekçesini verip çıktılar çıkmasına ama Bakanlıktan izin bir türlü çıkmadı. Böylece Cumhuriyet daha kurulmadan kurulan Kadınlar Fırkası (Partisi) kurulmadan kapatılmış oldu. Sözün özü şu ki biz Cumhuriyete girmeden önce çok partili, rekabete dayalı bir siyasî hayatın içindeydik, demokratik teamüller Meşrutiyetle uzun yürüyüşüne başlamıştı. Aksıyordu, kabul; Cihan Harbi’nden ülke sağ çıkamamıştı ama Meclis-i Mebusan işlemeye devam ediyor, çok partili seçimler yapılabiliyordu.
Ne zaman ki Terakkiperver Fırka ile birlikte mevcut birkaç parti de hükümet tarafından kapatıldı, işte geriye gidiş (irtica) o zaman başladı. Demokratik teamüller terk edildi ve tek parti idaresinin (1930’daki 90 günlük Serbest Fırka denemesi hariç) çeyrek asırlık tahakkümü başlamış oldu.
Bu dönemde seçimler yapılıyordu gerçi ama tamamen göstermelikti. Tek bir parti giriyordu seçimlere, tek liste katılıyor, tek seçici vardı, tek sandık ve ikinci seçmenler (müntehib-i saniler) de Tek Parti CHP tarafından belirleniyordu. Buna seçim demek bile kelime israfıydı. Dolayısıyla 1923, 1927, 1931, 1935, 1939, 1943 yıllarında yapılan 6 genel seçim birer mizansendi. İlk defadır ki 1946 yılında tek dereceli ve genel oya dayalı bir seçim yapılacaktı. Yapıldı yapılmasına ama bu bir seçim değil, bir facia oldu ve demokrasinin alnına bir kara leke olarak yapışıp kaldı. Olayların içinde yaşayan bir gazetecinin dediği gibi “1946’daki millî irade gasbı, milletin en mukaddes hakkının darp ve cebirle elinden alınışıdır. Olay, CHP zihniyetini açıkça belgeleyen bir rejim kıtâlidir (katlidir).” (Acar Tuncer, Millî İradi Gasbı, İzmir, 1978, s. 19). Kritik bir seçimin arefesinde yakın tarihimizin bu karanlık sayfasını sizin için yoklamak istedik. Avni Özgürel ile yapılan nefis konuşmada bütün demokrasi maceramız özetlenirken İsmail Kara 1946 seçimlerinin dine bakan yönlerini inceledi. Diğer akademik incelemeler ile beraber yıllarca saklanacak bir dosya oluştu.
Ayrıca çok renkli malzemelerle dolu Kudüs dosyamız, bir başka Tek Parti dönemi zulmü olan Türkçe Ezan dönemine dair acı hatıraların yanında Selçuklu’dan Avrupa tarihine uzanan yazılarıyla rengârenk bir sayı sunuyoruz. Nice 75 sayılara inşâllah.
Mustafa Armağan
Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni