Günümüzde bazı çevrelerin kadınların eğitimi, özellikle de yüksek öğrenimleri konusunda tutucu bir tavır takındıklarını biliyoruz. Kadın ve erkeklerin eğitim için dahi olsa aynı ortamda bulunamayacakları şeklindeki görüşlerini, kendilerinin değil de bizzat İslamın görüşü gibi sunmaları dikkat çekici. Öyle ki, kadınların okuyabileceği fakültelerin dahi listelerini yayınlıyor, organize ettikleri öğrencilerle üniversite yönetimlerine baskı yapıp yüksek öğretimde harem-selamlık sistemine geçilmesini talep ediyorlar.
Aynı çevrelerin ilahiyat eğitimine olumsuz bakmalarıysa işin izahı zor olan kısmı. Burada o çevrelere cevap verecek değiliz. Mamafih gerek toplumun aydınlatılması, gerekse İslam ilim ve kültür tarihinde bunun nasıl değerlendirildiğinin izah edilmesi ciddi bir zorunluluk teşkil ediyor. İşte bu yüzden dönem şartlarında erkek öğrencilerin, haber nakilcilerinin veya ilim erbâbının kendilerinden haber almaları çerçevesinde kadınların ilmî hayattaki yerlerini ve onlara bakışı ele almaya çalışacağız.
İslamın tebliğ döneminde kadınların, sorularını çekinmeden Resulullah’a (sas) sorduklarına dair rivayetler mevcut. Bu, kadınlara ait özel bir duruma, eşler arasındaki ilişkiye veya toplumdaki bir soruna dair olabiliyordu. Hatta bilhassa Medineli Müslüman kadınların soru sorma konusundaki rahatlıkları Mekkeli Müslümanların dikkatini çekmiş ve serzenişlerine konu olmuştur.
Devamı Derin Tarih Nisan Sayısında…