Geçen ay sofra ve vazgeçilmezleri olan eşyalardan kaşık ve bıçağı ele almıştık. Bu ay da sizler için çatal ve peçeteyi araştırdım. Yine okurken şaşkınlığınızı gizleyemeyeceğiniz kısa bir tarih serüvenine hazırsanız başlayalım.
Türkçedeki çatal kelimesi için Tuhfetu’z-Zekiyye fi’l-Lugati’t-Türkiyye adlı esere baktığımızda “iki veya daha çok dişli tarım aleti” anlamına geldiğini görürüz.
Bulunan en eski çatallar Mısır kazılarında ortaya çıkmış. Bunlar dinî ayinlerde kullanılmış. Sofralarımızda kullandığımız çatalların en eskileri ise MÖ 400’lü yıllara ait ve bugün Washington’daki Dumbarton Oaks koleksiyonunda mevcutlar.
Önceleri büyük çatallar et parçalamakta kullanılırmış. Bizans İmparatorluğu’nda çatal kullanımı ise 11. yüzyılda Venedik kontuyla evlenen Bizans prensesiyle başlamış. Tabii o dönem için bu pek vahim bir skandaldır. Kilise hemen bir bildiri yayınlar ve çatalın yemek sofrasında kullanılmasının Allah’ın yarattığı el parmaklarına karşı bir hakaret olduğunu ve bundan böyle çatalın dinî bir yasak olduğunu açıklar. Papazların hışmına uğrayan prensesin bir süre sonra hastalanması zayıf bir rivayet de olsa çatal kullanımının başlamasını 300 yıl kadar geciktirdiğini söyleyebiliriz.
Devamı Derin Tarih Şubat Sayısında…