Yıl 1983. Sıradan bir gün. Tarlasını süren Mahmut Kılıç isimli Şanlıurfalı çiftçinin karasabanına sıradan olmayan bir ‘şey’ takılıyor. Merakla toprağın altından çıkardığı şeyin 75 santim boyunda bir erkek heykeli olduğunu görüyor. Elinde tuttuğu bu fallus heykeli bütün tarihî ezberleri bozacağından tamamen habersiz olarak müzeye götürüyor. Görevliler hiçbir kıymeti olmadığını ifade ederek eseri önce depoya koyuyor, ardından sergilemeye başlıyorlar.