25 Eylül’de Kuzey Irak’ta bağımsızlık referandumu, Irak başta olmak üzere Türkiye ve İran’ı teyakkuza geçirdi. Bölgesel aktörler bu haldeyken ABD, İngiltere ve Almanya gibi küresel güçler de Barzani’ye görünüşte “temkinli” davranmasını tavsiye ediyorlar. Hiç şüphesiz Barzani’ye açıktan en büyük desteği İsrail veriyor. Bunu da her fırsatta dile getiriyorlar. Bilindiği gibi Kuzey Irak bölgesi, Suriye ile birlikte İsrail’in “vaat edilmiş toprakları” içinde. Hatta baba Molla Mustafa Barzani’den beri Barzanilerin İsrail Devleti ile güçlü ilişkileri mevcut. Mesela 1990’ların ortalarından itibaren Kuzey Irak’ta Peşmergelere ilk eğitim ve silah desteği İsrail iç istihbarat birimi Şabak tarafından sağlanmıştı. Bugün durum değişmiş değil. Öyle ki, referandum çalışmaları sırasında Kuzey Irak’ta bölgesel Kürdistan’ın bayrakları ile İsrail bayrakları beraber dalgalandı. Bütün bunlar referandum konusunda Barzani’yi cesaretlendiren gelişmeler oldu.
Böylesi önemli bir gelişme karşısında Türkiye, İran ve Irak devletleriyle ortak hareket planları üzerinde çalışmaktadır. Üstelik Türkiye, referandum günü yaklaştıkça Habur bölgesinde askerî tatbikatlar yapmaktan geri durmadı. Diğer taraftan Türk kamuoyu, hükümetten Kuzey Irak’a yönelik bazı siyasî ve askerî tedbirlere başvurmasını istemekte ve adeta baskı yapmaktadır. Dahası bazı çevreler -buna siyasiler de dahil- Türkiye’nin muhtemel bir Kuzey Irak bağımsızlığı karşısında 1926 tarihli Ankara Antlaşması ve benzeri uluslararası antlaşmalardan doğan birtakım haklara sahip olduğunu iddia edegelmişlerdir. Nitekim 22 Eylül tarihinde MGK tarafından yayımlanan bildiride benzer görüşler dile getirildi.
Devamı Derin Tarih Ekim Sayısında…