Şunu bilelim ki, Sultan II. Abdülhamid’i anlayabilecek seviyeye daha yeni yeni geliyoruz. Eskiden ne kısır birikimimiz onun dehasını kavramaya müsaitti, ne de fakir ufkumuz. Ne de olsa kültür devrimiyle ağır bir travma geçirmiştik. Bu duruma, hikmet gözlüğüyle bakarsak, merhum Sultan, toprağın altında onyıllar boyunca gizli bir hazine olarak bekledi ve bizler hazır hale gelince sırlarını birer ikişer ortaya dökmeye başladı da diyebilirdik. İşte Sultan Abdülhamid şimdi petrol uğruna kıyametlerin koptuğu Musul vilayetine sık sık uzmanlar gönderiyor ve onlara bölgenin haritalarını, en önemlisi de yer altı haritalarını çıkarttırıyordu. Onlar da petrol, kömür, güherçile ve sair madenlerin mevkilerini gösteren haritalar yanında dört başı mamur raporlar hazırlayarak padişah hazretlerine hür¬metle arz ediyorlardı.
Mesela Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’nde karşımıza çıkan ayrıntılı bir raporda şöyle deniliyordu. “Hazine-i Hassa-i Şahane Nezaret-i Celilesine (Hazine-i Hassa, Sultanın özel hazinesidir.)
Sultanın arazisinde bulunan gaz madeninden büyük faydalar beklendiğinden bundan edilmekte olan faydaların ne gibi tedbirler alınmasına bağlı olduğu ve bu arazi çevresinde başka madenler bulunup bulunmadığı ve bulunuyorsa madenlerin cins ve mahiyeti ve bunların çıkarılacak hale getirilmesi hakkında araştırma yapmamız istendi.”
Devamı Derin Tarih Ekim Sayısında…