1977 seçimleri sonunda CHP çok partili sistem içinde tarihinin en yüksek oy oranı olan %41.4’e ulaşmayı başarmıştı. Tek başına iktidar olabilmesi için 13 milletvekiline ihtiyacı vardı. Değişik vaatlerle 10’u Adalet Partisi’nden olmak üzere 13 milletvekilini kandırdı. Güneş Motel’de yapılan gizli pazarlıklar sonunda Bülent Ecevit, bu milletvekillerinin hepsini bakan yaparak 15 Ocak 1978’de dış destekli CHP hükümetini kurmayı başardı. Ancak Ecevit’in başbakanlığı döneminde şiddet olayları azalacağı yerde daha da arttı. Hatta bu kez sadece sağ-sol çatışması değil, Malatya, Sivas ve özellikle Kahramanmaraş’ta kanlı Alevi-Sünni çatışmaları meydana geldi (Maraş’ta 680 kişi hayatını kaybetti).
Bu vahim gelişmeler üzerine hükümet 25 Aralık 1978’de 13 ilde sıkıyönetim ilân etmek zorunda kaldı. Ecevit hükümetinin başarısızlığı 1979 yılında iyice belirginleşti. İstikrar sağlanamadığı gibi anarşik olaylar gittikçe arttı, ekonomi büyük bir darboğaza girdi ve sonunda ülke kendisini yokluklar, kuyruklar ve karaborsa batağında buldu. Halk İnönü’nün cumhurbaşkanı olduğu 2. Dünya Savaşı dönemindeki gibi günlerini yağ, ekmek, benzin, tüpgaz kuyruklarında geçiriyordu. Muhalefet ve basın Ecevit’in iktidar dönemini “umudun tükenişi” olarak tanımlayacaktı. Demirel’in tabiriyle ülke “70 sente muhtaç” hale gelmişti.