İnkılâp tarihi kitaplarımız, Cumhuriyet’e geçişi Mustafa Kemal Paşa’nın başarılı bir ameliyesi (operasyonu) olarak anlatır. 1923’ün Eylül ayında Halk Fırkası (şimdilerde CHP denilen partinin ceddi) kurulur. Mustafa Kemal Paşa fırkanın reisliğine seçilir. Lozan’dan sonra “Meclis hükümetinin” idarede âciz kaldığına dair örnekler ortaya konulur. Her vekil (bakan) Meclis tarafından ayrı ayrı seçilmektedir. Başvekil Fethi (Okyar) bu durumdan müştekidir. Mustafa Kemal Paşa, ondan işin temelden çözümü için istifa etmesini ister. Ertesi gün (27 Ekim) Fethi Bey istifa eder. Meclis’teki gruplar yeni bir bakanlar kurulu seçmeyi başaramazlar. Bir hükümet (ve yönetim) buhranıdır bu.
28 Ekim günü Mustafa Kemal Paşa Çankaya’ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken Kemaleddin Sâmi ile Halid Paşalara rastlar ve onları akşam yemeğine davet eder. İsmet ve Kâzım (Özalp) Paşalarla Fethi Bey’i de çağırır. Çankaya’ya varıldığında Rize Mebusu Fuad ile Afyon mebusu Ruşen Eşref’in bekledikleri görülür. Bunları da yemeğe alıkoyar.
Paşa yemekte meşhur sözü söyler: “Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz!” Sofradakiler fikrine iştirak ederler. M. Kemal Paşa Nutuk’da “Efendiler, görüyorsunuz ki, Cumhuriyet ilânına karar vermek için Ankara’da bulunan bütün arkadaşlarımı dâvet ve onlarla müzakere ve münakaşaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim” der. (Demek ki, mühim mevzularda müzakere ve münakaşaya gerek yok!)
İnkılâp tarihi kitapları, M. Kemal Paşa’nın cumhuriyeti tek başına ilâna karar vermesini ve arkadaşlarının çoğunu haberdar etmeye bile lüzum görmemesini şiddetle alkışlarlar. Ertesi gün Meclis’te büyük heyecan içinde cumhuriyetin ilân edildiğini yazarlar.
Devamı Derin Tarih Ocak Sayısında…