Aptallar ve ahmaklar tarih okumazlar. Modern kültür insanı öncesiz ve sonrasız bir “şimdi”ye mahkûm etmiştir. Cedlerinden bîhaber “modern insan” Baudelaire’in ifadeleriyle “güneşsiz koridorlar,” “insan akvaryumları,” Aragon’un ifadesiyle “gelip-geçicilik dininin hakiki mabedleri” durumundaki AVM’lerde cedsiz, geçmişsiz, zaman idesinden nasibini alamamış yapayalnız serseridir. AVM insanın şehvet organı “göz ve görme yetisi” panayırıdır. AVM işitme ve tahayyül yetisini felç eder. Orada acı yoktur, ıstırap yoktur, ölüm yoktur, geçmiş ve gelecek yoktur. Orası modern “anı yaşa” sloganının tecessüm ettiği yerdir. Modern insan “şimdi-perest”tir. Öncesiz ve sonrasız “şimdi” modern insanın mit’i, daha popüler bir ifadeyle ideolojisidir (presentizm). Ne yazık ki bu, insanın kaderi ya da yazgısıdır. Presentizm geçmişe kapalıdır çünkü geçmiş görülemez; geleceğe kapalıdır çünkü gelecek görülemez. Geçmiş ve gelecek işitilebilir ve tahayyül edilebilirdir, görülebilir değildir. Presentizm hatırlama, işitme ve tahayyül yetilerimize kapalıdır.
İnsan homo historkusmus’tur; insan bir tarih hayvanıdır. İnsanın animal rational (rasyonel hayvan), insanın homo laborans (emekçi hayvan), insanın animal social (sosyal hayvan) vb. olduğunu söyleyen bütün entelektüel ideolojiler yanılmıştır. Çünkü insan bir zaman varlığıdır; insan zamandır ve işte bu yüzden tarihseldir. “İnsan yürüyen tarihtir” der Shakespeare.
İnsanın “zaman varlığı” olmaklığı veya insanın varoluşunun (to be/olmak veya oluş) ritmi naturel dillerin gramer kiplerinde (gramerin zaman kiplerinde) tecessüm etmiştir. Doğal dillerin zaman kipleri insanın varoluşunun da kipleridir. Doğal dillerin zaman kipleri zamanın ilk tasnifleridir. Onlar otantik tasniflerdir. What was, olmuş olan, yani “geçmiş”; what is, olan, oluyor olan, yani realite/gerçeklik, yani “şimdi”; what ought to be, olması gereken, yani değerler ve etik hakikat alanı, yani “gelecek.” Dijital zamanın hızını diskalifiye eden bir hızla “gelecek geliyor!” (Heidegger). Ölüm ışık hızını aşarak geliyor.
Devamı Derin Tarih Ocak Sayısında…