Dergi nasıl gidiyor? Bu yalın soruyla o kadar sık karşılaşıyorum ki artık, “İyi, n’olsun”dan öte bir cevap verememenin sıkıntısını yaşıyorum. Peki, bir dergi “nasıl gider”?
Herhalde tirajını ve okunurluğunu soruyor dostlar ama biz bunları çoktan aştık Elhamdülillah. Eksik olmayın, tiraj noktasında hiç mahcup etmediniz bizi, lakin ondan da fazla bir şeyi bulduk çıktığımız pazarda. Derginize sahip çıkıyor, hatta diyebilirim ki kıskançlıkla sahip çıkıyorsunuz.
Bilseniz, bir yayıncıya yapılacak en latif iltifat budur. Şundan emin olabilirsiniz: El atılamaz denilen mevzulara, tabulara, dikenli tellere cesaretle dalarak konuşulamayanı konuşulur kılmak uğrundaki mücadelemiz desteklerinizle bundan sonra da artarak devam edecek.
Özel sayılarımızın da kervana eklenmesiyle Türkiye’de tarih dergisi yayıncılığının çıtasını giderek yükseltiyoruz, daha da yükselteceğiz inşaallah. Tabii en büyük dayanağımız, dergisine öz malı gibi sahip çıkan siz aziz okurlarımız olacaktır.
Elinizdeki sayının kapak dosyası ülkemizin rejim sorununa çözüm olacağına inandığımız Başkanlık Sistemi. Tarihe sorduk başkanlığı. Onun ışığında nasıl görünüyordu?
Adnan Demircan’dan Hüsamettin Arslan’a, Mehmet Çelik’ten Ekrem Buğra Ekinci’ye, Şükrü Hanioğlu’ndan Nebi Miş’e, Burhan Kuzu’dan Olcay Can Kaplan’a hem okunacak, hem de yıllarca saklanacak evsafta bir dosya hazırladık. Beğeneceğinizi umuyoruz.
ABD’nin Japonya’ya atom bombası atmasının bilinmeyen sebebini, Menbic’in baş döndürücü tarihini, Kanuni’nin yabancı ressamlarını, İsmail Kara’nın zevkle okunacak söyleşisini, yakın tarihin aydınlatılmamış olaylarından Mustafa Suphi’nin öldürülüşünü, Türkiye-Yunanistan ilişkilerindeki hataları, Batı’da ve Osmanlı’da mezarlıkları ve daha birçok ilginç yazıyı okuyacaksınız. Velhasıl 2016 yılını bu sayıyla bitiriyoruz. 2017 yılında buluşmak dileğiyle hayırla kalınız.
Mustafa Armağan
Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni