‘Kalbi Gavurdan Yana’
Müslümanların halifesini bir Ermeni teröristin öldürememesine üzülen Tevfik Fikret’ten, ülkesini Batılıların işgalinin kötü bir şey olmadığını söyleyen Fetullah Gülen’e uzanan skandallar zinciri…
Takvimler 21 Temmuz 1905’i gösteriyordu. Sultan II. Abdülhamid, Cuma namazından sonra Hamidiye Camii’nden çıktı. Doğu Anadolu Bölgesi’nde bir Ermeni Devleti kurmak isteyen komitacılar namaz çıkışında Padişahı öldürmeyi planlamışlardı. Suikast teşebbüsünün lideri konumundaki Belçika vatandaşı Edward Joris liderliğindeki profesyonel suikastçiler, bir atlı arabaya 120 kilo patlayıcı yerleştirmişlerdi. Ne var ki camiden çıkmakta olan Abdülhamid Han’a bir sual soran Şeyhülislam Cemaleddin Efendi kendisini geciktirmiş ve bu sayede suikastten yara almadan kurtulmuştu.
26 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısı komitacılardan beklenir beklenmesine de, bu hain teşebbüsü “Bir Lahza-yı Teahhur” şiiriyle Tevfik Fikret’in alkışlamasına şaşılır. Millet şairi diye kitaplarımıza aldığımız Tevfik Fikret:
Ey şanlı avcı, damını bîhûde kurmadın
Attın fakat yazık ki, yazıklar ki, vurmadın
diye hayıflanıyor ve kendi devlet başkanını, Müslümanların halifesini bir Ermeni teröristin öldürememesine yanıyordu.
Yıllar yılı bu mısraları okur da hainliğin bu kadar mı olur? derken, beterin beterini günümüzde yaşayacağımız aklımıza gelmezdi. Hainane darbe teşebbüsünün elebaşı Fetullah Gülen, Mısır’da El Ğad televizyonuna verdiği röportajda daha feci bir hezeyanda bulundu. “Batı Türkiye’ye müdahale etsin” diyen Gülen, “Amerika, Avrupa Birliği hatta Şangay Teşkilatı bu işe müdahil olmalı, Türkiye’ye sağdan hizaya gel demeli” demek şenaetinde bulundu.
İnsanın aklından geçse utanacağı bu zırvaların sahibine meczup mu yoksa zamanında Kadir Mısıroğlu’nun dediği gibi “Kalbi gavurdan yana” mı demeli, kararı siz verin. Biz bu ülkeden ve vatandan yana olmadığını biliyoruz. Gerisi teferruat.