Cumhuriyet ideolojisi baskıcı modernleşme programını etkili ve yaygın bir tarzda sürdürebilmek için din ile tarih ve geleneği, bunlara dair unsur ve sembolleri aynı kefeye koymuş, aynı hizaya yerleştirerek tasfiye etmek, gücünü zayıflatmak istemişti. Açıktan veya zımni usullerle bu politikalara bir şekilde karşı çıkanlar da bu üç unsuru birbiriyle irtibatlı hale getirmişlerdi. Yakın çevresinde olan insanlar gibi Cemalettin Server Revnakoğlu için de din-tarih-gelenek üçlüsü içiçe ve birbiriyle irtibatlı işleyen bir mekanizmaya sahipti. Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde birbirlerinden uzaklaştırılan Türklükle Müslümanlık da öyle.