Şam’ın merkezindeki Osmanlı eserlerinden Tekke-i Süleymaniye, son padişah Mehmed Vahîdeddîn’in kabrini bağrında saklar. Âl-i Osman’ın son sultanının, devletin en güçlü olduğu dönemde Kanunî Sultan Süleyman devrinde inşa ettirilen bir külliyede yatıyor oluşu, tarihin düşündürücü tevafuklarından biridir. Vahîdeddîn’in defin hikâyesi de, başlı başına hüzündür:
Sürgünde bulunduğu İtalya’nın küçük sahil kasabası San Remo’da, 16 Mayıs 1926 günü son nefesini veren Vahîdeddîn’in cenazesi, önce iki hafta boyunca borçlarına karşılık rehin tutulmuştu. Bu süre içinde kızı Rukiye Sabiha Sultan bir yandan küpelerini satarak babasının na’şını rehinden kurtarmaya çabalarken, diğer yandan da defin meselesindeki belirsizliği çözmeye uğraşıyordu. Babasını “İslâm toprağı”na tevdi etmek isteyen Sabiha Sultan, -Türkiye’deki yeni yönetimin meseleye yaklaşımı belli olduğundan- diğer Müslüman ülkeleri yoklamaya başladı.
Uzun ve yorucu gayretlerin ardından, beklenen cevap nihayet Şam’dan geldi. 28 Nisan 1926 günü Fransızlar tarafından Suriye devlet başkanlığına atanan Ahmed Nâmî Bey (1878-1962), Vahîdeddîn’in cenazesini kabule hazır olduklarını bildirdi. Sultan İkinci Abdülhamid’in kızı Ayşe Sultan’la yaptığı evlilikten dolayı “Dâmâd-ı Şehriyârî” unvanıyla anılan Ahmed Nâmî Bey, Fransa’yla temasa geçerek Tekke-i Süleymaniye’ye defin için müsaade almıştı. Vahîdeddîn’in bozulmaması için mumyalanan cenazesini Şam’a damadı ve Son Halife Abdülmecid Efendi’nin oğlu Şehzade Ömer Faruk götürdü. Son Padişah, böylece “Muhteşem” büyük dedesinin yaptırdığı külliyeye tevdi edildi.
Osmanlı hanedanının Türkiye sınırları dışına sürgün edilişinin 100’üncü yılı vesilesiyle, Derin Tarih’in bu sayısında hanedan mensuplarının sürgündeki hayatlarına odaklandık. Dosyamızı okurken, nice ibretin, acının ve kalp sızısının iç içe geçtiği o yıllarda, ihtişamlı bir mazinin ardından parçalanmış hayatların öykülerini göreceksiniz.
Mübarek Ramazan-ı Şerîf ayının hepimize bereketler getirmesini temenni ediyor, yeni sayılarımızda hayırla görüşmeyi umuyoruz.
Devamı Derin Tarih Mart Sayısında…