Koçkıri ayaklanmasını diğer Kürt isyanlarından ayıran şey nedir?
Osmanlı sonrasında çıkan ilk isyan olması sebebiyle özel bir öneme sahip. Koçkıri’de yapılanlar Kürtleri devletten uzaklaştırmış, takip eden yıllarda ayaklanmalara ve itirazlara mesnet oluşturmuştur. Alevî-Sünnî ayrışmasındaki rolü de önemli. Türkiye’de Kürt ve Alevî meselesini bihakkın algılamak için Koçkıri’yi çok iyi incelemek gerekir.
Kitabınızda Kurucu Meclis’in kurduğu Koçkıri Tahkik Heyeti’nin raporuna taslak diyorsunuz. Neden?
Tahkikat heyeti oluşturarak bölgede inceleme başlatması Kurucu Meclis’in ne kadar iyi çalıştığını göstermesi bakımından önemli. Ne yazık ki heyet raporunu son haline getiremeden dağıtılmış, ikinci meclis döneminde mesele kapatıldığı için ancak taslağı günümüze ulaşabilmiştir. Bugüne kadar Koçkıri Raporu olarak bilinen evrak aslında taslak raporun bir parçası. İyi tetkik edilmeyince raporun aslı zannediliyordu. Biz evrakın tamamına ulaşınca gerçek ortaya çıktı.
Koçkıri ayaklanması hakkında bildiklerimiz diğer Millî Mücadele dönemi ayaklanmalarına göre çok daha sınırlı. Bunun sebebi ne sizce?
Bu Koçkıri olaylarına mahsus bir şey değil. Kürtlerin aktörü olduğu olayların tamamında devletin davranış biçimi böyle. Bunu devletin kendini koruma refleksi olarak izah edilebiliriz. Dersim’e ait 50 bin sayfadan fazla evrakın ancak bin kadarı araştırmacıların kullanımına açılmıştır. 10 binlerce evrak hâlâ mahzenlerde. Şeyh Said ayaklanmasında da durum farklı değil. İki yıl önce bir vesileyle Şark İstiklal Mahkemesi karar defteri elime geçti ve transkribe ederek yayınladım. O güne kadar Şeyh Sait meselesiyle ilgili yayınlanmış başka bir mahkeme evrakı yoktu. Karar defterini yayınladıktan sonra TBMM Arşiv Daire Başkanı ve yardımcılarıyla bazı görüşmelerimiz oldu.
Devamı Derin Tarih Şubat Sayısında…