Arap coğrafyası 1517’de Osmanlı hâkimiyetine girdikten sonra isyan çıktı mı?
Elbette 1517’de “Arap coğrafyası” diye bir bütünlükten söz etmek mümkün değil. Dağınık bir siyasî yapı var. Dolayısıyla Sultan Selim’in Mısır’ı ve Suriye’yi Osmanlı topraklarına katması bir nevi İslam âleminin, özellikle de Arapların toparlanma sürecidir. Ancak bundan sonra Arap dünyası uzun asırlardır kaybettiği siyasî dağınıklıktan kurtulmuştur. Bu dönemde bölgedeki eski birtakım yöneticiler ya da mahallî idareciler alışkanlıklarını sürdürmek adına yeni yönetime isyan ettiler. Canberdi Gazali isyanı bunlardan biriydi. Daha sonra Lübnan coğrafyasında ve başka yerlerde benzer ayaklanmalar olmuştur. Ancak bu isyanların hiçbiri halkı temsil eden geniş tabanlı hareketler değildir. Büyük ölçüde ya eski Memlûk idarecilerinin mevcut boşluğu doldurmak ve kendi geleneklerini devam ettirmek amacıyla ya da bazı geleneksel güçlerin yeni otoriteyi kabul etmemeleri sebebiyle patlak vermiştir.
Arap coğrafyası gibi geniş bir bölgede istikrarlı bir merkezî idarenin devamı oldukça zordur. Bu, Osmanlı’dan önceki yönetimler için de problemdi, günümüzde de problem. Mevcut siyasî dağınıklığa baktığımızda bunun coğrafyanın kaderi veya tabiatı olduğunu düşünebiliriz. Osmanlı bölgedeki karmaşa ve karışıklığı ortadan kaldırıp Arapları uzun bir aradan sonra siyasî bir çatı altında birleştirmeyi başardı. Bunu bir güvenlik şemsiyesi altında yapmıştı, yani Pax Ottomana (Osmanlı Barışı) ile. Bu şemsiye büyük bir toplumsal kabul gördüğü için büyük ölçekli isyanlar çıkmadı. Çıkanlar da tolere edilebilir boyutlardaydı. Nitekim Osmanlı otoriteleri hiçbir isyandan sonra intikam duygusuyla cezalandırma yöntemine girmediler. Aksine “istimalet politikaları” ile gönül alarak, adaleti temin ederek, yerinde güç kullanarak idareyi sürdürdüler.
Yavuz Sultan Selim ile başlayan Türk-Arap İlişkileri nasıl bir seyir izledi? Şerif Hüseyin’i harekete geçiren şey Arap milliyetçiliği miydi, Hilafet düşüncesi miydi? Fatih Sultan Mehmed Vakıf Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun cevaplıyor.
Devamı Derin Tarih Ocak Sayısında…